cöma(a)tda varısa Yakıp Emmi,
ahret azabından
kurtarır cümleyi
“-bi de Cuma hakkı var emme”
“-valla onu ben bilmeyon”
“-yau kepiciler hani”
“-annat da dinneyelim”
“-yau bilisindir
hani Sücüllü’lü kepicinin biri
yeni evlenmiş dee”
“-eee ee”

“-her hafta yola düzülürümüş
nereye gadak getdiyse getsin
cumayderneğinden
Sücüllü’ye geli
o ağşam evinde galı(r)
ertesi ğün gene bavılları yüklediği gibi
Merzifon eşşeğine,
ver elini gurbet ele,
kepicilik yaparımış
cumay ağşamı gene
Sücüllüye damlarımış

bi fakıt bö(y)le gelmiş gedmiş,
gel zaman, ged zaman
yaşlanmış bayya ağır hasdalanmış
garıya
“-yau hanım bu dert beni götürecek
bana halalık ver” demiş

adam halalıg isdeyince, bunca yıllık garısı
sırtını dönmüş
“-hanım ne isdeyon yahu de hele”
“-bi cuma hakkım var da
onu halal edemeyon”
“-yahu o da ne”
“-hani sen ala-vereye
kepiciliğe gederdin de elden ele”
“-eee”
“-cumay derneği dedim mi
eve gelidin ya”
“-hıı daa, eee”
“-bi cuma gelmediydin”




“-haa! hani bi, gar-boran-fırtına
yerden aldı göğe savırdıydı
eşşeg yolu sapıdıyodu da
Körküler’de galdıydım
ertesi sabah geldiydim ya gı!”

“-geldiydin de”
“-eee hakkını vermedim miydi”
“-emme ben senin bi ğün önce
bekleyodum”
“-….”
“-ölsem de o hakkımı halal edemeyon”
demiş,

onun uçu epaplar
kimsenin cuma hakgını esirgemen
yövmül gıyametde ağır vebalı vardır
Allahın verdiğini
gulundan esirgemen”
…
“-tamam mı”
“-tamam tamam”
“-benim deycem bu gaddar”

“-eyi de Yakıp Emmi
bazarlı gedeli beri
…”

“-orası benim şahsi meselem
ben ortaya gonuşuyon”
…
“-isder alısınız
ister görmezden gelisiniz
orası da sizin bilceniz iş”