3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1568
Okunma

"Metresi kaça abla" dedi genç çocuk bakarken tezgaha
Dalgın kadın uyanarak baktı bu sesle gelen uyarıya
Bitkin ve yaşlı sesiyle zorlanarak üç lira derken çocuğa
Duyulmamıştı bir tek nefes buruşmuş dudaklarında
Arkasını dönerek giderken çocuk, seslendi usulca "ikibuçuğa"
Lakin dönmedi genç bu yorgun kadına, duymamıştı da
Kadın düşündü akşam ne götüreceğini aç yedi boğaza
Doldu gözleri çabucak eğdi başını görünmeden bir anda
Saat epeyce geç olmuş güneş bürünmüştü kızıllığına
Daha bir siftah dahi yapamamışken gezen vatandaşa
Artık toparlanmalıydı kalmadan akşam karanlığına
Belki bir son ümitle seslendi "güzel kumaşlar buradaa..."
Kumaş dediği toplama bez parçaları uçuşurken havaya
Yoktu dönüp bakan orada varlığı bilinmeyen kadına
Parça bezleri doldururken titrek eliyle eski yırtık çuvala
Bir ses işitti ansızın yanından gelen "bunlar kaç lira"
Uzun boylu kadın ciddi bir duruşla uzatmıştı elini ona
Satıcı kadın kısmetini kaçırmaktan korkarak "ikibuçuk lira"
Diyiverdi ince sesiyle karşısındakine zor bir solukta
O an saniyeler sanki saate dönüşmüş kısa zamanda
Tamam sesi ile en güzel kağıtlarla gösterilen kumaşa
Sarıp güzelce paketleyerek uzattı tek müşterisi kadına
Alırken parayı eliyle, ağzından döküldü bir küçük dua
Hep bekleyeceğini söyleyerek etti kadına minnettar veda
Koyarken cebine ekmek parasını yüzüne geldi bir eda
Açtı ellerini söyledi kalbinden "Rab’bim şükür sana"
^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^^E. ARSLAN^^