4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1386
Okunma

Yar…
O an çok çaresizdim
Suskunluğa mahkûm
Olacak kadar halsizdim
Kime ne diyebilirdim,
Terennüm ettiğim derdin esiriydim
Babam
Hayli saftı
Anam mutfak adına
Mütemadiyen kaygılıydı
Yokluk yanı başımızda,
Hicran her zaman karşımızdaydı
Maaş
Vakti gelince
Münhal olduğu üzere
Babam hiç bulunmazdı
Anam sabaha kadar uykusuz
Kalır ve beni de uyandırırdı
Gün
Işımadan
Çarşıda ne kadar
Sabahçı kahve varsa bakardık
Korkuyla barışık yaşardık,
Henüz okul başlangıcına uzaktık
Ne
Derman vardı
Ve ne de binecek
Bir vasıta için karşılık vardı
Soğuk ve kaygı, korku
Ve ön yargı bir telaşla yanımızdaydı
Bu
O kadar acıydı ki
Babam namına sinemde
Buharlaşan bir sancıydı
Aile niye vardı, efrat kim
İçin kutsiyet cenahında hayâydı
Çok
Susamıştım
Yürümekten bizardım
Lakin anneme söylemezdim
Onun hicranını artırmamak
Adına çaresiz sukuta geçerdim
Aramak
Evet, nafileydi
Yorgunluk her halimizde
Serzenişlerin habercisiydi
Annem nedameti davet
Ederek bedduaların refakatindeydi
Ne
Sıcak bir ekmek
Ve ne de hasreti çekilen
Bir yudum çay bulunmazdı
Her zaman denesiz çorba
Ve bir haftalık pişen ekmek vardı
Babam
Maaşı bitirince
Arkadaşlarının tavsiyesiyle
Bir âlemin keyfiyetinde
İki gün sonra karşımızdaydı,
Lakin ne para ve ne de ar hardı
Mustafa Cilasun