7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1307
Okunma

Nihayet…
Akşam olmuştu
Solgun umudumla
Yolunu beklediğim babam
Fevkalade yorgun bir halin
Sağanağında nefes alıyordu
Ne
Bakacak takati
Ve ne de
Bana nazar edecek
Gözlerinde feri
Yılgınlığın kadrine
Teslim olmuş
Perişan kişiliği sancıydı
Ömrünü
Vakfetmişti
Gece gündüz demeden
Vardiyaya kilitlendi
Başını sokacağı,
Bacasını tüttüreceği
Bir ev nihayetti
Lakin
Kifayet etmiyordu
Mutfak fakirlikten
Acıyla dem vuruyordu
Kurulan sofrada
Bir baş soğan,
Haşlanmış patates vardı
Ekmek
Karın doyurandı
Hüzün her
Nefesi kuşatıyor
Lakin susuyordu
Evladının
Gözelerine bakamayacak
Kadarda solgun soluktu
Annem
Hep sokranırdı
Keşkelere mütemadiyen
İtibar ederdi
Sabrın ikliminde
Nefeslenmeyen
Ve kanaati bilmeyen kandı
Babam
Adamlıkta kalan
Anam nisa kimliğinin
Edebini hiçe sayandı
Benim nazarımda
Babam haklıydı,
Anam nedametle yaşayandı
Ne kadar çalışsa da
Mesaiye kalmak için
Yarışsa da olmuyordu
Annem konu
Komşunun varlıklarını
Babama hınçla haykırıyordu
O
Vakit annem
Hiç istemediğim halde
Gözümde küçülüyor
Aile saadetini
Hiçliyor, babama
Hiç samimi
Destek vermiyordu
Çok
Üzülüyordum
Çare adına
Hiç bir şey bilmiyordum
Ama içime işleyen
Hicranı yıllara
Sâri olarak
Acıyla demliyordum
Mustafa Cilasun