18
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2645
Okunma

- Ne sen biliyorsun yâr, ne de bilir başkası…-
Gidişimi gönlüne kanlı bir mızrak gibi
Vur demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Gözlerinden akarken deli bir kısrak gibi
Dur demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
İçmeden meylederken aşk denen sarhoşluğa
Resmini seyrederek vuruldum bir boşluğa.
Çünkü mevsimi güze, gözlerini kuşluğa
Kur demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Belki gelirim diye, özleyip bile bile
Sûkut edersen eğer aşkı söyleyen dile
Gördüğün hayalleri öfkenin hayrı ile
Yor demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Sabahın özlemini gecenin korkusuna
Güllerin hasretini, dikenin kokusuna
Döneceğim saati gölgenin uykusuna
Sor demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Ben olmasam da elbet akıp geçecek zaman
Dolup taşacak elbet sevda dediğin liman
Ama değil unutman, benden sonra yaşaman
Zor demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Oysa senden sonra da görüyorken gözlerim
Senden sonra da aşkla sürüyorken sözlerim
Artık başka bir düşe yürüyorken dizlerim
Kır demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ.
Kardelenler boy verdi, mevsimler düzeldi de
Ferhat, bir dağı daha usul usul deldi de
Söyleyecek sözüm var, tam zamanı geldi de
Sır demiştin ya hani, işte öyleyim hâlâ…
20.11.2008
Beylikdüzü