1
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
72
Okunma
Kanlı örgüler, keskin şişler
Ölümle atılıyor dikişler
Susamış dudakları minikler, inzivada
Katil bakışlı nemrud masivada
Kılıçlar kınında körelmiş, susmus
Bugün gök kirli bir pus’muş
Çığlıkların katline göz yuman zilletliler
Katilin selamını yayan ey illetliler
Sürgün kapısında kanlı taş biter
Dediler ki; cocuklar gülümsese belki bu savaş biter
Sokaklar Savaş meydanı, gölgeler mezar
Miraç suskun şimdi, gözler ah ve zar
Bu çığlığını hesabı çetin olacak amma
Sadece Bekâ’da bitecek sanma
Ahirden önce zuhur olacak ashab
Aksa’ da Ubeyde, Sahra’da Mus’ab
Kırılan dalların kökü toprakta filiz
Hazırlanıyor zalimi yok edecek dehliz
Firak yurdudur, selam sehadete
Ne mutlu erişilen o nimete
Merhamet yok size, acı ve elem var
Bekleyin, öteler ötesinden gelen var
Ayırın dişlerinizi , kırılacak bendiniz
Nerede nemrud, firavun efendiniz
Cehennem harlanıyor, ahire az kaldı
Kara gitti şimdi, kar gibi beyaz kaldı
Yusufî kuyular seslenecek Nil’e
İşlenecek şehadet her bir mendile
Söz bitti, mühürlendi kelam
Ebu Ubeydelere bin Selâm
5.0
100% (2)