3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
30
Okunma

YANYA SANCAĞI
1430 yılında Osmanlı tarafından fethedildi
Osmanlı vilayeti olan Yanya, dinî ve kültürel çeşitliliğe verilebilecek en güzel örneklerden biriydi .
Yanya Vilayetine; Yanya, Ergiri, Berat ve Preveze Sancakları bağlıydı
Bölge, 1913 yılında Balkan Savaşları sonucunda Yunanistan’a geçti.
Bugünkü Yunanistan’ın Yanya (Ioannina) şehriydi. Müslüman ve Hristiyan nüfusun bir arada yaşadığı bir yerdi.
30 Ocak 1923 tarihinde yapılan antlaşmaya , Türkiye’deki Rum Ortodoks nüfus ile Yunanistan’daki Müslüman Türk nüfus zorunlu olarak mübadele edildi.
Mübadele, 1 Mayıs 1923 tarihinde başladı ve büyük oranda 1923-1924 yıllarında tamamlandı. Ancak, bazı küçük çaplı mübadeleler 1930 yılına kadar devam etti.
Yanya sancağından gelen mübadiller, genellikle Batı Anadolu ve Trakya’ya yerleştirildi. Bu bölgelerde, özellikle İzmir, Manisa, Mersin, Samsun ve Tekirdağ gibi şehirlerde yoğun olarak iskân edildiler . Bazı aileler iç Anadoluya gönderildi Yozgat bunlardan biriydi
Mübadele sürecinde, mübadillerin malları ve mülkleri tasfiye edildi , bu süreç birçok zorluk ve acı içeriyordu
Birçok aile bundan yararlanamadı .
Annem ve Babam Yanya da doğmuş zorunlu sürgün edilmiş Ailelerin çocuklarıydı .
Yanya’dan gelen iki kalp,
Gülcemal’in güvertesinde umutla başlayan yol,
Bir baba, bir anne, iki farklı zaman,
Mübadilin acıları, yeni bir vatan...
Altı yaşında öksüz, kimsesiz, yalnız,
Yaşlı bir akrabanın kucağında İzmir’e gelen bir çocuk,
Besleme olarak verilen bir hayat, alaycı bakışlar, kaçış...
Yaşlı akrabaya yeniden sığınış ,
Tarladan tarlaya, zorlu bir uğraş
Dört zeytinle doyurulan karın, açlıkla geçen günler,
Genç kız olup, Yanyalı eşle tanışan bir anne,
Mübadilin izleri, acılı bir tarih...
Yozgat’ın kurak topraklarında, bir kulübede,
Mübadilin acıları, ölümün gölgesi vardı
Annemin ,Annesi, babası, babaannesi, iki kardeşi,
Salgın yokluk sefalet içinde bir yılda sonlandı .
Mezarları bilinmiyor, toprakla örtüldü,
Ailesi oradaydı, ama mezarları yoktu,
Yozgat’ın rüzgarı, fısıldar adlarını,
Hasret, yalnızlık, unutulmayan geçmiş ,
Kulübede kalanlar, sadece hatıralar,
Annem hep onların hasretiyle yandı...
Tek akrabası biz evlatlarıydı
Gözlerimize bakmaya kıyamaz ağlardı .
Babam 1997 de Köroğlu türküsünü okurken öldü .
Öksüz Nedime canım Annemin hayatı
Cumhuriyete vefa ve sadakatle 2019 da sonlandı
Orhan Gülaçar
5.0
100% (4)