Neden diye sordun ya Rabbimin emri için;
Şu gülmeyen yüzüme güldüğün için sevdim…
Yıllardır dualarla öylesine sustum ki;
Bir hiçliğin içinden geldiğin için sevdim…

Biliyorum bahtım ki önceden karalıydı;
Bakma öyle kalbime yüz yerden yaralıydı;
Dert mi dersin keder mi ezelden buralıydı;
Sevdayla dermanımı bildiğin için sevdim…

Mutluluk diyarına uzaklardan bakarken;
Yokluğun yokluğunu alev alev yakarken;
Damla damla gözyaşım yağmurlarla akarken;
Ellerinle yaşımı sildiğin için sevdim…

Kürekleri kırılmış bir denizde sandalım;
Sabırla büyütsem de çiçeksizdi her dalım;
Ey benim gönül kuşum ey benim petek balım;
Yüreğimi kalbine aldığın için sevdim…

Parçalanmış kalbimi ellerine koydum ya;
“Gel” diyen o çağrını şükür ile duydum ya;
Uzun zaman sonrası dudağından duydum ya;
Beklenen şarkımızı çaldığın için sevdim…

Sevdim işte bakmadan şu perişan halime;
Aklım çıkmış yerinden fikirler lime lime;
Neyin var diye sorma dilde iki kelime;
Sevdiceğim, sevdiğim olduğun için sevdim…

Selamı kesmiş iken sevda denen köşeyle;
Başbaşa otururdum efkâr denen şişeyle;
Zehir – zıkkım beklerden hayatıma neşeyle;
Mutlulukla, umutla dolduğun için sevdim…

Ali ALTINLI – 22.12.2020
Saat: 22:07