2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
110
Okunma

Gece çöker taş duvarlara,
Sükût ağırdır, nefes bile ürkek.
Bir adımın sesi yankılanır içerde,
Kendi kaderine çarpıp geri döner.
Ama bilirsin…
Zindan dediğin, demirden çok
İnsanın içindeki yaraya bakar.
Kapanmamış bir adalet duygusu
Her kapıyı sarsar sessizce.
Haksızlığın gölgesi uzundur,
Ama umut—
Bir kıvılcım gibi küçük olsa da
Karanlığı delmesini bilir.
Gökyüzüne görünmez iplerle bağlıdır insan;
Ne kadar derine düşerse düşsün
Bir yerden çeker onu sabahın ışığı.
Ve sabah, en çok orada yaşayanlar için
Bir müjde kadar değerlidir.
Zindanlarda bekleyen yürekler,
Bilirim…
Günler ağırdır, zaman küstürür insanı.
Ama yine de bir söz, dışarıdan gelen bir nefes,
Kapanmış kapılara çarpar,
“Dayan,” der,
“Henüz bitmedi hikâyen.”
Çünkü karanlık ne kadar inatçı olursa olsun,
İnsan içindeki ateşi söndüremez.
O ateş ki;
Yıllarla bile eksilmez,
Demirle bile bastırılamaz—
O, özgürlüğün en eski adıdır.
Ve bir gün…
Güneş döner yine yüzünü o duvarlara,
Taşlar ısınır, gölgeler kısalır.
O gün adımlar hafifler,
Ve kapılar açılmasa bile
İnsan kendi içinde yürümeye başlar.
YMS
5.0
100% (1)