1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
112
Okunma
Yokluğun yine boğuyor beni sıkılıyorum.
Sensizliğe hazır değilim, adını sayıklıyorum.
Nefesimdin, nefesimi kesip gittin.
Ayrılığın enkazı, yıkıntısı arasında çabalıyorum.
Öğrendim, sessizlik nasıl konuşur,
Her gece kaldığı yerden devam eden bir sızı kurşunlanır.
Adını unutmadan iyileşmek, en ağır sınavmış,
Kalbim, sökülmüş dikişleriyle hâlâ seni taşıyor, kanatıyor.
Bir gün toparlanırım sanırdım, yalanmış tesellim,
Giden, ardında kalanı da götürüyormuş, geç anladım.
Kırık aynalarda yüzüm yabancı, sesim tanıdık değil,
Sen gidince gölgem bile başka gölgelere sığındı, yalnız kaldım.
O beni terk etmezdi de,
Dünya itti ellerimizden,
Zorla koparılan dallar gibi,
Acımasızdı rüzgârın niyeti.
Sevdiğim gitmek istemedi;
Biz ayrılmadık…
Bizi ayırmaya ant içmiş bir hayat bitirdi, hikâyeyi.
Her şeye rağmen bitmedi, yer gibi çeker bizi kader,
Koparılan dallar bir gün aynı toprağa döner, bekle gör.
Ulaşılmaz değil; zaman, açılmamış bir kapı yalnızca,
Günün birinde kilit değil, anahtar olacağız birbirimize, söz.
5.0
100% (7)