2
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
82
Okunma
Bir taif gezginiyim yurdum çöllerde imge,
Rüyalarda bıraktım o eski, loş dehlizi.
Ve günlerin zinciri , boyanınca kor renge
sustum suskunluğuma gömdüm mavi denizi..
Limanlar bükülünce, demir attığım her yer
hem gurbet köşesiydi,hem demsizdi semaver
Kadim çağ sancağıyım, göğün uzak direği,
Babil kulelerinden düşmüş bir parça taşım
Kalbim bir pusulaydı, gösterirdi gerçeği.
Taşırdı gül sırr’ını kaç bin yıllık telaşım
Gurbet benim kafesim, camdan duvarları var,
Güneş eksik ses yarım ve hep eksik o bahar.
Şimdi elimde sırça bir küre, döner durur,
Kaybolsa gezgin ruhum,yolda bulur kendini
Toprak beni süzerken,kara bağrında sürur.
Medeniyetler boyu günceller trendini
Bin İskender yakardım , bir keşif arzusuyla
dönmeseydi değirmen,çarkına değen suyla
Say ki seyyahım,göğsüm;tepelerin sisi’dir
Bağcıklı mit süslüyor bilge ayaklarımı...
Vardığım tüm duraklar bir kadın nefesidir
Yürüdükçe yakıyor gölge ayaklarımı...
Dağlarda fink atarken içimden kaçan rüzgâr,
Kafiye arıyorum kör sağır ve ihtiyar...
Ağaç olmak çetin iş köklerim derinlerde
Biraz doğu gizemi,biraz çelik gücü var
Yedi başlı ejderha beklerim derinlerde.
Bir halı üzerinde gezerim diyar diyar ...
Açarım gözlerimi kirpiğim buz sarkıtı
Kaparım gözlerimi,yazıda yılkı atı
Elli yıllık ömrümün eşiğinde üç neşe
Dünyayı omuzumda taşıdığım üç gurur
Bir türkü’nün diliyle tohum saçtım güneşe
Ve sonra çekip gittim,saye’si dağa vurur.
Bir destandan geriye çağ’ın çilesi kalır
Unutulsan,akılda aslan yelesi kalır...
emin çlkli
5.0
100% (4)