0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
12
Okunma
Git…
Ama dönüşü ezberinde olanlardan olma.
Kapımı çalıp sessizliğimi bozanlardan olma.
Yarım kalan her şeyin uzmanı oldun zaten,
Bir de beni yarım bırakma.
Ben seni beklerken eskidim,
Saatler değil, ben yaşlandım.
Takvim yaprakları değil,
İçimdeki inanç düştü birer birer.
Her gidişinde biraz daha eksildim,
Her dönüşünde biraz daha sustum.
Gelip gideceksen gelme artık.
Çünkü sen her geldiğinde
Bir umut dikiyorsun içime,
Her gidişinde kökünden söküyorsun.
Toprak yoruldu,
Bu kalp tarlası artık ürün vermiyor.
Ben seni beklemeyi
Sabır zannettim,
Meğer kendimden vazgeçmekmiş.
Kapıya her baktığımda
Sen yoktun,
Ama yokluğun hep oradaydı.
Gitmeyi beceremeyenlerin
Dönüşleri de eksik olur.
Sen de öylesin…
Ne gidişin tam,
Ne gelişin gerçek.
Bir kez olsun
Kalmak için gelsen ne olurdu?
Kaçmak için değil,
Yorulmak için değil,
Kaçtığın yerleri onarmak için gelsen
Ne olurdu?
Ama sen
Hep en kolay yolu seçtin.
Kalmak zordu,
Gitmek rahattı.
Ben ise her defasında
Zoru seçtim: Seni…
Artık yoruldum.
Yorgunluğum uykuyla geçmez,
Bir izinle düzelmez,
Bir “özür”le onarılmaz haldeyim.
Ben senin “belki”lerinden
Koca bir tükeniş yaptım.
Gelip gideceksen gelme.
Çünkü bu kalpte
Artık misafirlik yok.
Ya kalıcı ol,
Ya da hatıra bile olma.
Ben ikinci kez
Aynı insandan vazgeçemem.
Birincisi beni paramparça etti,
İkincisi beni inkâr eder.
Git…
Ama ardına bakma.
Çünkü ben artık
Arkasından bakan biri değilim.
Ben artık
Kapıyı içerden kilitleyenlerdenim.
Ve bil ki;
Bazı insanlar
Gitmeleriyle değil,
Geri dönmeleriyle daha çok yaralar.
Kadir TURGUT