Kim bilirdiki
Kim söyleyebilirdiki
Gecelerden kefen biçilecekti üstüme
Gündüzlerden kaçıp
Sığınacaktım darağacımın göğsüne
Yağmurlar sicimlenecek
Dertler yeşillenecek
Yaprağın yeşili sarıya bulanıp
Üstüme güz gelmeden düşecek

Kim bilirdiki
Kim söyleyebilirdiki
Gecenin geç vaktine
Hükümsüz kalacak sokaklar
Ayak sesinden eksik kalıp sessizleşecek kaldırımlar
Köşe başlarında
Aklı sende kalmış
Yüreği yorgun avare meczup dolaşacak ıssızlığında
Ayaza tutuklu güllerin
Arasından geçip giderken aldığı verdiği nefes zakkum kokacak

Kim bilirdiki
Kim söyleyebilirdiki
Gecelere uzun bir yol çizilecek
Ufuktan matemin rengi siyahından yoksun
Göğün göğsünde mumun ışığını arayacak yıldızlar
Ayın esmasına siluetin çizilmiş olacak
Elifin beşiği nunun kucağında
Dilsiz kalacak kelimeler
Kalemsiz düşecek yarınlar kağıda
Bir sen duyacaksın çıkınca mahşer-i makamıma
Kim bilirdiki
Kim söyleyebilirdiki

İlker Bulut
07/07/2015. 00.56