0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
59
Okunma
İçimdeliğiyişinin üflüyorum ateşine. Alafranga soğan filizli yollarda gitgelli insan ayakları. Vazseziyorum vazgidişlerdeki kara tenimin şefkatli ellere mazili muhtaç’sizliğini. İçime tükürük gökyüzsüzlüğünüz ve sulak senelerdeki fincandan yıldız burçları. Değirmende örgüt öğütücü acılarımın dinmeyen akarsuları. Dersler çıka, çıka değinmeyişinden bulunamıyorsuzluğunun hatrıma. Yediremiyorum zorunluluğunda yaşamı unutan kulaklarımın bu özlemini. Gelme, gelmem artık sulhta bile hudutsuz yüzyılın saydam davası sana susuzluğum hattına.
Mehmet Habip Güney