0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
58
Okunma
Benden bir ben isterdin, benden olmayan.
Kalıbıma sığmazdım, sen de yontmayan.
Öyle bir sevgi ki, ne kabul eder, ne dinler,
Kendi arzusuyla çizerdi tüm kaderi.
Sabır bir kumaşsa, yırtılırdı elimde,
Senin kurduğun o daracık, taş evde.
Bir nefeslik boşluğu çok görürse,
Tahammül denen köprü, ilk fırtınada çöker.
Ne seni değiştirebildim, ne bu hoyrat kalbimi,
Sonsuzluk sözü verdik, unuttuk kendimizi.
Her bakış bir yara, her söz bir imtihan ötesi,
Birlikte eridik biz, sen yanarken ben dondum.
"Ya benim ol, ya da hiç!" diye bir naraydı bu aşk,
Oysa ben ne seninim, ne de sana ait hiçbir şey yok meşk.
Oysa aşk; anlamaktır, olduğu gibi sevmektir.
Büyümek için yer açmak, filize can vermektir.
Biz ise biçtik, ezgileri kopardık kökünden,
Tahammülsüzdük işte, güzellikler göçtü tenimizden.
Şimdi bir enkaz var, adı "biz" olan yerden,
Kırık bir şarkının yarım kalmış notası gibi biten,
Çünkü kendi olmaya tahammül edemedik bu dünyada.