3
Yorum
17
Beğeni
0,0
Puan
180
Okunma

doğum sancısında;
nasıl korkulur ki uykunun,
başı boş ölümleri andırmasından..
siyah dalgalar vurulur
gecenin sokalarına
gelinliğini örterim penceremin
çam kozalakları gibi sarmaş dolaş
tutsağıyım bu ıssızlığın,
anlamsız şekiller biçimlendikçe
göz bebeklerimin emekleyen gülüşünde,
g/ izli ayinlerde vahtis ettim kanımı..
vakit bahar;
saçlarımın beyazladığını düşlüyorum
yüzümün çizgilerinde birikiyor rüzgar
yaprak döker gibi yanıyor tenim
ceplerimde üşüyorken ellerim..
seyri zâman;
soluğum yetmeyecek kanatlanmaya
o kadarki yaşını aldı kalbimdeki ölüm
yolunu kaybeden uçurtmalar
uçurumun dalına konarcasına özgür
insansız çatıların üzerindeki gökyüzünde
tutsak kuşlar gibi;
azaltarak aşka benzer mavilikleri ruhumdan,
s/ oluyorum mahşeri sevdam,
sen de o kadar;
v/ az geç benden....
Z/ aman ( sız )
karan