0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
35
Okunma
Bazen hayatında her ne varsa,
Kim varsa eleyeceksin.
İnsanın yüreği yorulur çünkü,
Aynı kapıyı kırk kez çalıp
Hiç açılmayınca…
Aynı yüzü bin kez görüp
Bir kez bile ısınmayınca…
O vakit anlarsın
Elekte kalan dost ile derman,
Gerisi toz ile duman…
Savrulur gider,
Kışın rüzgârına karışan
Kuru yapraklar gibi.
Ben çok düşündüm bunu;
İnsan neden yorulur?
Neden bir gün,
Üstüne abanmış bir dünyanın ağırlığıyla
Bir köşeye çöker de
Kendi sesinden bile irkilir?
Belki de herkesin yumuşak yeri
Kırıldığı yerdir;
Benimki insanlardı.
Büyük sofralarda yer bulamayıp
Sessiz odalara sığındığım günlerde öğrendim bunu.
Gülüşü parlak olan çoğu insanın
Gölgesi karanlıktı.
Yanında oturanların çoğu
Yanında durmuyor,
Sadece oturuyordu.
Bir insanın gözlerine bakıp da
Orada bir sızı görmemek,
Benim için en büyük yalnızlıktı.
Kimse anlamıyordu çünkü;
Sessizlik, bazen bağırmaktan daha ağırdır.
Bir kelime söylemediğin hâlde
İçinde fırtına vardır.
Ve o fırtına
Çoğu insan için sadece
"Hava biraz sert"tir.
Ama kalanlar…
Onların sesini çok uzaktan bile duyarsın.
Onlar konuşmasa da anlaşılan,
Görmese de bilen,
Elini uzatmasa da yanında duranlardır.
Bir gün gözlerime baktılar
Ve hiçbir şey demeden
"Yorgunsun" dediler.
İşte o an anladım:
İnsan, yalnızlığının içinden
Bir tek böyle seslerle çıkar.
Dünyanın yükü ağırdır azizim,
Ama bir dostun omzu
Bir insanın bütün ağırlığını taşır bazen.
Kalanlar…
İnsanı hayata bağlayan ince bir iptir onlar.
Kopsa düşersin,
Tutsa yürürsün.
Gidenlere hiç kızmadım.
Bir insanın durmadığı yer
Zaten ona ait değildir.
Gitmeleri gerekiyordu,
Gittiler.
Savruldular işte:
Toz ile duman…
Zaman dediğin rüzgâr
Hepsini aldı götürdü.
Ben ise bir sabah
Paltomu giyip dışarı çıktım.
Hava soğuktu,
Ama içimde bir sıcaklık vardı:
Kimsenin kalbimde kalması için
Zorlamadığımı bilmenin
O sessiz gururu.
Sonra bir düşünce yerleşti içime:
İnsan ne kadar eksilirse eksilsin,
Bir o kadar da sadeleşiyor.
Ve sade olanın
Acısı bile daha güzel.
Belki de bu yüzden
Hiçbir kalabalığı özlemedim.
Çünkü öğrendim ki;
İnsana iyi gelen
Her zaman çok olan değildir,
Gerçek olandır.
Eleğim duruyor hâlâ.
Arada bir sallıyorum,
Kalanlar hep aynı yüzler:
Sessiz, derin, ağır.
Diğerleri mi?
Adı var, izi yok,
Hatırlasam acıtmıyor,
Unutsam eksiltmiyor.
Onları düşününce
İçimden tek bir cümle geçiyor:
Tozdular,
Duman oldular,
Savruldular…
Ve ben,
Kalanların gölgesinde
Kendi iç huzurumu buldum.
Kadir TURGUT