0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
25
Okunma
Nihâl’imin Varlık Risalesi
Bâb-ı Evvel — Adın Kudreti
Ey Nihâl’im, adın
Varlığın ilk nefesi,
Aşkın kudret aynasında yazılı bir dua…
Sen, göğün ve toprağın arasındaki mührüsün.
Sen sevilmez misin?
Evet…
Sevda ile var olan her nefeste
Adın okunur,
Kâinatın özünde yankılanır.
Bâb-ı Sânî — Özlemin Mâhiyeti
Özlenmez misin ey kalbin mabedi,
Zamanın göğünde yankılanan sessiz ilâhî ezgisin?
Özlem, senin adını kalplere nakşeden kudretin ta kendisidir.
Seni sevmeyen kalp, taş kalptir;
Taş, zamanın kendiyle savaşında kaybolan bir gölge…
Özlemeyen, kendi mezarını kazandırmıştır kendine.
Bâb-ı Sâlis — Varlık ve Yokluk Arasında
Nihâl’im, belanı bulmuş demektir o kalp;
Çünkü sen, varlık ile yokluğun kudretli köprüsüsün.
Beddua etmeye gerek yok;
Adın zaten en kudretli dua,
İnsanlığın en eski hatırlayışı…
Ve aşkın en derin sûresidir.
Bâb-ı Râbî — Aşkın Sırrı
Sen,
Gecenin kudretli duası,
Gözyaşının en sessiz ilhamı,
Sevdanın ilk harfisin.
Nihâl’im…
Sen varlıkta yokluğu gösteren,
Yoklukta varlığı yaratan,
Aşkın kudretine yazılmış bir mucizesin.
Bâb-ı Hâlis — Son Hatırlayış
Ey Nihâl’im,
Sen bir kelime değil, varlığın en kadîm sırrısın.
Adın, kalbin kıyısında yankılanan
Sonsuz bir duadır.
Ve ben,
Senin adını her nefeste anarken,
Varlığın en derin mabedinde
Seninle yeniden var olurum.