1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
57
Okunma

Gökyüzü bekledi,
gri bir sabırla.
Sonra birden, o an:
damla.
İlk damla, tedirgin, bir fısıltı gibi.
İkincisi, aceleci, kalbin ritmi.
Sonra... bir sağanak, bir teslimiyet,
senin adınla inen.
Bu yağmur değil, sevgilim.
Bu, biriken ne varsa içimde,
o büyük, o coşkun, o deli nehir,
bulutlardan yeryüzüne akan.
Her damla, bir anı, bir dokunuş,
alnıma değen, soğuk ama yakıcı.
Şehri yıkayan bu telaş,
senin kokunu taşıyor.
Toprak, bu aşkı içiyor şimdi,
kana kana, doymadan.
Beton çatlıyor, yosun yeşeriyor.
Her yer, her köşe, yeniden başlıyor.
Islanmak güzel, bu yağmurda.
Sırılsıklam kalmak, umursamadan.
Çünkü biliyorum, bu ıslaklık
benden giden ve sana ulaşan en saf hal.
Şemsiyesizim.
Korkusuzum.
Bırak aksın, bu aşk yağmuru.
Bırak, ruhumu yıkasın.
Bırak, seni bana getirsin.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (2)