1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
53
Okunma

Aşkımız, dedin ya, süs biberi gibi acı.
Öyle bir yanık ki bu, tatlıyı unutturan.
Sırtımda taşıdığım görünmez bir yara izi,
Her gülüşümün altından sızan cayır cayır bir yalan.
Senin gidişin,
Masada bırakılmış o parlak kırmızı meyve;
Göz alıcı, dokunulmaz,
Ama bir kez tattın mı, dilini delen.
Şimdi odam, o biberin
Boğucu ve keskin buharıyla dolu.
Havayı solumak,
Ciğerlerimi iğneleyen küçük kıymıklar gibi.
Uykum, kabusların turşusu.
Her gece, aynı kavanozda mayalanıyor
Senin gidişinin tuzu ve benim gözyaşlarımın suyu.
Biliyorum, bu acı
Beni öldürmeyecek kadar güzel paketlenmiş.
Bir şölen gibi sunulan,
Sonunda sadece yanmayı vaat eden bir sunum.
Ve ben, o acıya bağımlı,
Her lokmada daha fazlasını isteyen
Acı çeken bir gurme.
Çünkü sensizlik,
Tatsız bir hiçlikten daha beter.
Bırak yansın. Bırak yansın her yer.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)