11
Yorum
33
Beğeni
5,0
Puan
259
Okunma
~~~
Kulaklarım dilime sağır nicedir
Dilim hayallere kekeç
Gözlerim ağırdır yüzüme
Boğazım çatal çatal kurak
Yüreğim boğazımdan çok
Haramdır gülüşünden ötesi
~~~
- l -
Ayaktaydım
Hiç unutmam her zamanki gibi geceydi
Bir yerlerde uzanıyordun muhtemelen sen
Ne için uzanıyorduysan onun için uzanıyordun
Belki de uzanmış olmak için
Özetle ayaktaydım ve kımıldayamıyordum
Ve yoktu yanımda biri ya da birileri
Uyumayı teyelliyordu uzanmanın alnına gece
Ben daha yeni doğrulmuştum uzanmaktan
Muhtemelen uzanıyordun sen bir yerlerde
Yanında biri var mıydı yok muydu bilmiyordum
- ll -
Ömür kadar kısa sürede sabah oldu az sonra
Uzanıyordun muhtemel hatta uyuyordun ihtimal
Ne için uzanıyorduysan onun için uzanıyordun
İddiaya varım yalnızsan bile sen seçmemiştin onu
Hem uyumak yarı ölmüşlük halidir derler
Uyurken kiminle uyuduğunu unutur
Rüyanda eski sevdiğini görsen bile
Yine de sıcaklığı huzur verir güven verir
Yanına uzanılan insan insana
(Isıtmasa da içimi, anlı şanlı madalyamdır yalnızlığım.
Ki benim çoğulluğum iki kişilik suaredir, gömleğimin kalbime yakın cebinde taşıdığım. Hayli vakittir kullanmadığım, miadı dolmuş yan yana iki bilet. Biri senindir...)
Velhasıl
Yalnızdım
Uzaktaydım
Ayaktaydım
Üşüyor ve
Yakınsıyordum seni
Uzaktaydın
Uzanıyor
Üşüyor
Yakınsıyor muydun beni
- lll -
Birkaç devir geçmiş geçmemişti ki
İkindiydi az sonra
Ben ayakta sen uzaktaydın hâlâ
İmla yasası uyarınca ayrı yazılan bağlaçlar kadar
Haritadan bakınca sınırları üst üste çizili
Birkaç şehrin yüz ölçümü kadar
Yaklaştıkça bir tarafında hoş geldiniz
Öbür tarafında güle güle yazan
Peşi sıra birkaç şehir tabelası kadar uzakta
Ben senden daha uzakta
Ben senden cenaze helva kokusunun düştüğü
Fabrika vardiya düdükleriyle savaş sirenlerinin
En tiz duyulduğu yerler kadar uzakta
Ama yine de
Ne kadar uzakta olursan ol
Hatta
Memleketin içlerinde olsa
Kıbleye ters düşse de yören kuş uçumu
Kabul olmayacağını bilsem de
İçim yana yana okuduğum duaların
Yüzüm
Dur duraksız sana
Yani diyar-ı gölgene dönüktür hep
Semazen misali
Dönüp dolaşıp vardığım kıbledir
Hayallerimi mesken tutan yüzün
- lV -
Seni bilmem ama
Ben uzanıyordum ikindiden sonra akşamüstü üstü
Seni bilmem ama uzanmış olmak için uzanıyordum
Bir yandan da
Kımıldayamıyordum bir yandan bir yana
Bacaklarını uzatıyordun akşama doğruya sen
Ya da ayaktaydın
Bilmiyordum yalnız mıydın
Bilmemek için bilmiyordum
Aklım hep sana doğru adım atmaktaydı da
Sanki zorla deli gömleği giydirilmiş
Sanki bağrıma karabasan oturmuş gibi
Sanki Ilısu’nun metrelerce altındaki Hasankeyf’te gibi
Sanki tabuta konmuşum da
Zincirlikuyu’da zincire vurulmuşum gibi
İşe yaramıyordu elim ayağım
Ben tabutta uzanıyordum yani
Bildiğin tabutta uzanıyordum çıldırarak
Başkaları ayaktaydı
Belki sen de ayaktaydın
Birkaç vilayet aşımı daha kadar uzaklaşıyordun
Başkaları hızlıca ve daha fena başkalaşıyordu
Ama kimse fenalaşmıyordu tabuttayım diye
(Ne adettendir ne de temsili, küflü bir gelenektir bende bu. Her akşamüstü ölür, bir dünya ömürlük geceye dirilirdim.
Bak gördün mü? Öldürdüm işte yine kendimi... Zaten hiçbir insan kendini bu kadar güzel öldüremezdi.
Çarşaf kefen
Yatak teneşir
Yorgan toprak
Oda kabir
Ev araf
Sokak sırat çünkü)
- V -
İnsanlar uzakta ve ayaktaydı
Kımıldayamıyor çıldırıyordum
Herkes kıpır kıpırdı
İnadıma kıpır kıpır
Haklılardı aslında
Yaşamak koşuşturmak demekti sonuçta
Kaldı ki durursa tükenirdi insan
(Ki; ister tabutta, ister ayakta olsun, fark etmez!
Durmak; ne akrostiş ne uyaktır, sadece sunaktır ölüme...)
- Vl -
Tabuttu şehir kat be kat tabut
Kat be kat kaskatı desen desen tabut
Uzanıyordum akşam akşam yalnız ve kımıltısız
Şehir tabuttaydı tabuttu şehir çünkü
Yalan değil
Dirilse de çoğu kişi ben gibi geceleri
- Bazısı sen gibi gündüz
Gece ya da gündüz aslında hep ölüyüz
Ölü kadar ölüyüz
Ölü yüz
Ölü yüzler
Yüzden fazla yüzü yüzülmüş
Yüzde yüz
Yüzsüz ölüyüz
Yüzden fazla yüzde yüz yüzsüz ölü
- Vll -
Belki dirilirim
Belki dirilemem sonraki geceye
Dert değil
Dirilsem de uzakta ve uzanık olursun sen
Bense
Mıh gibi
Buz gibi
Kımıltısız
Voltasız
Musalla ayakta
- Vlll -
Uzanık ve kımıltısızdım tabutta
Yalnızdım yetimdim
Yetinmedim dinledim uzaktan uzağa
Dinledim dinlenmeden sessizce
Ne yağmur ne ağaç ne rüzgar sesi vardı
Ne kedi ne köpek ne çocuk
Ne gök ne nabız
Ne göz kırpma gürültüsü
Birimizsiz tabuttur şehir çünkü
5.0
100% (12)