0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
45
Okunma
Ben kendimi yaşarken gömdüm,
Ruhumun ağır yükünü kimse taşıyamadı.
Gülüşlerim yalandı, gözlerim suskunluğun dili,
Ve ben, kendi sessizliğimin içinde kayboldum.
Hala “İyi misin?” diye soruyorlar,
Bilmiyorlar ki içimde kaç fırtına kopuyor.
Dışarıda hayat akarken ben mahkum oldum,
Kendime yabancı, kendi karanlığımda hapsoldum.
Umutlarım çoktan söndü,
Her nefes, bitmek bilmeyen bir ağırlık.
Sorular soruluyor ama cevaplar yok,
Çünkü yaşarken gömülen bir ruhun,
Anlatacak sözü kalmaz.
Gözlerimden akan yaşlar,
Beni anlamayanların körlüğüne çarpan sessiz çığlıklar,
Her “İyi misin?” sorusu,
Bir bıçak gibi saplanıyor kalbime,
Çünkü gerçek ben, o sorunun içinde yok artık.
Yaşamak mı bu, yoksa yitip gitmek mi?
Her gün kendimi toprak altında hissediyorum,
Ama kimse kazmayı bilmiyor,
Kendi hayatımın karanlığında kayboldum,
Ve o karanlık derin,
Çıkışsız, soğuk bir yalnızlık.
Bir zamanlar umutlarım vardı,
Şimdi o umutlar bile söndü,
Söndü, yok oldu,
Ve ben, kendi yalnızlığımda kayboldum.
Kelimelerim kurudu,
Sesim boşlukta yankılanmıyor,
Çünkü yaşarken gömülen bir ruhun,
Anlatacak bir hikayesi yok artık,
Sadece suskunluğun ağırlığı var.
“İyi misin?” diye soruyorlar,
Ama bilmiyorlar ne zaman iyilik bitti bende,
Hangi gece uyandım, yüreğim buz kesmiş?
Hangi sabah kalktım, kendi hayaletimle yüzleşmiş?
Her acı, omuzlarıma binen bir yük,
Ve ben, yaşarken ölüme yakın bir yerde,
Toprağın altında değil ama kendi içinde kaybolmuşum,
Ama kimse duymuyor,
Çünkü yaşayanların sessizliği,
Ölülerin sessizliğinden daha derindir.
Artık ne sesim var, ne yankım,
Boğazımda düğümlenen haykırışlar sustu.
Gözlerimde bir deniz var,
Ama o deniz boğulmuşluk, terk edilmişlik,
Ve içimdeki sonsuz yalnızlığın izleri.
Ben ki kendi yıkıntımın içinde,
Kendi küllerimden doğmayı beklerken,
Toprağın soğuk yüzüne uzandım,
Ve her gün biraz daha öldüm,
Canlı cenaze oldum bu hayatın içinde.
Kendi kendime bıraktım eski umutları,
Bıraktım hepsini, birer birer,
Çünkü yaşamak, bazen ölmekten daha acıtır,
Ve ben yaşarken öldüm, gömüldüm, unutuldum.
Bana “İyi misin?” diye soranlar,
Kendi rahatlıklarını arıyorlar sadece,
Oysa ben,
Yaşarken ölen bir ruhun bedeniyim,
Ve bana iyi misin diye sormak,
Kendi ölümü kabullenmemektir.
Ve şimdi,
Kendi karanlığıma sarılmış bir beden gibi,
Kendi ellerimle ördüğüm sessizlikte,
Sessizce, kimse duymadan,
Yitip gidiyorum.
Çünkü yaşarken gömülenler,
Ne taşlara ne dualara muhtaçtır artık.
Onlar,
Unutulmanın en derin kuyusuna düşmüş,
Kendi yalnızlıklarıyla boğuşan,
Birer sessiz ölüdür.
Bana “İyi misin?” diye soranlar,
Sadece kendi huzurlarını arıyorlar,
Oysa ben,
Yaşarken yitmiş bir ruhum,
Ve artık,
Yaşamak mı, ölmek mi,
Bunun bir farkı kalmadı.
Ben kendimi yaşarken gömdüm,
Ve artık,
Kimsenin beni gömme zahmetine girmesine gerek yok.