0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
32
Okunma
Aşk Şarabı
Gecenin kucağında bir kadeh,
Şarap değil, aşkın sarhoşluğu bu,
Gülüşünle başlar sekir hali,
Ruhum, teninin yankısında kaybolur.
Sensizliğin zehri damlar dudaklarıma,
Kadeh kadeh içtim, ayrılıkla doldu,
Her yudumda bir dua, bir zikir,
Adın, içimde bir ilahi nefestir.
Gözyaşından damıtılmış bu şarap,
Üzüm değil, kalbimin çığlığı,
Kırmızı, bağbozumu değil, gül kanı,
Aşk uğruna dökülen bir şehadet.
Zaman sarhoş, ben kayıp onun akışında,
Her yudumda ayrılık biter, ya da başlar,
Kalbim pervane, semada döner,
Aşkın alevinde erir, bir meclis gecede.
Gözlerin, kadehten daha tatlı bir zehir,
İçtim, unuttum sensizliğin ağırlığını,
Bir bakışınla başlar ilahi vuslat,
Sen bir sır, ben o sırda kaybolan âşık.
Sokaklar fısıldar, kalabalıklar susar,
Senin kokun, tenimde bir esans,
Dokunuşun, ipek gibi süzülür,
Yokluğun, ruhumu kemiren bir açlık.
Ey sevgili, adını ben koydum,
Ama sen, benden önce vardın belki,
Ya da ben seni düşledim,
Birlikte içtik bu aşk şarabını,
Kalbimde, seninle tamam.
(SEKR: İçsel sarhoşluk)