3
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
193
Okunma
Büyük şehirde düştün çakal kurtlar eline,
Kulağına sineği kondurursun, lan Eşek.
Kapıldın mı bu yaşta şan şöhretin yeline?
Hayale umudunu bandırırsın, lan Eşek.
Safa yatarlar, seni kullanır ağa beyin.
Yok mudur ulan gafil, kafanda akıl, beyin?
Yav arkadaş, anadan doğma eşeğe deyin,
Arpa yemeden sırta bindirirsin, lan Eşek.
Araba ya koyarsın portakal, elma, muzu;
Elde taşırsın hıyar için bir tutam tuzu.
Küllükte yuvarlanır, eksik olmuyor tozu,
Kamçı yedikçe boyun döndürürsün, lan Eşek.
Bak, sana evlenmene bile mani olurlar;
Yaptığın her şeyine bir bahane bulurlar.
Yularından tutarak yedeğine alırlar,
Sen kendi ocağını söndürürsün, lan Eşek.
Çankırı’da verdiler tam, bin lira zarara;
Saygı duymalısın yav, verilen şu karara.
Senin benzinle gazın gitti hepten firara,
Emeklisin, kendini kandırırsın, lan Eşek.
Çıkarları olmasa hiç tutarlar mı yanda?
Bilirim safsın, yoktur üçkâğıtçılık kanda.
Ağzınla kuş tutsan da olursun her an sonda,
Semersiz sırtına ne bindirirsin, lan Eşek.
Memlekete götürdün, verdin yirmi beş bini,
Bundan doğrultamadın kambur olan belini.
Kıraç arazide hey" ker, otlatırlar seni,
Kavak kemirir ancak sindirirsin, lan Eşek.
Yalan söze hemen de inanıp kanıyorsun,
Şu hilekârları dost bilip dost sanıyorsun.
Yetmişe gelmedin ki erkenden bunuyorsun,
Gayretliye çehreni indirirsin, lan Eşek!
İzzet Gayretli
5.0
100% (2)