0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
74
Okunma
İMKÂNSIZ BİR AŞKIN KUCAĞINA DÜŞTÜ GÖNÜL
İmkânsız bir aşkın kucağına düştü gönül,
Olmuş zincirsiz bir esir.
“Unut” dese de akıl,
Yakub’un hasreti çıkmıyor içinden.
Eyüp sabrı ister gönül,
Beden yorgun, çıkmak ister;
Anka misali kaçmak ister.
Kaf Dağı’nın ardında bir hasbihal hali,
İbrahim gibi yanmak ister gönül.
Gündüz de oldu karanlık,
Bir ışık, bir nur gel!
Tad, tuz kalmadı —
Ruh ver ruhuma,
Yusuf gibi medet isterim.
Gözlerime ayna, ruhuma tabiat ol;
Ölmeden öldür beni, koy tabuta.
Sır ol, elif-lâm-mîm-râ,
Şems gibi al — gir gönlüme.
5.0
100% (1)