0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
64
Okunma
Kuyu derin bilirim, sırra me’vâdır bu hâl,
Her taşında bin emel, her sükûnda bir visâl.
Ben garîb bir Yusuf’um, zâhirim gamla dolu,
Sabr-ı Yâkub içre ben, derde meyleder kemâl.
Hazret-i Yusuf değilim, lâkin O’nun Rabbini,
Bilirim ki aşk ile zikr eder her ihtimâl.
Züleyhâ bir nazardır, perdedir hakîkatin,
Aşka perde gerekmez, aşk olur en cemâl.
Zindanım nurla dolu, secdegâh olmuş taşım,
Her gecem mi‘râc olur, nûra döner her hayâl.
Ey gönül, terk-i hevâ eyle, cihânın rûzigâr,
Kuyu birdir, her kulun payıdır bu imtihân.
Mısır’a taç gerekmez, aşk yeter pâdişâhım,
Bir nazarın âlemi eyler ebedî ikbâl.
Ben de Yusuf gibiyim, sensin ol Rabbü’l-kerîm,
Kuyu âlem, Sen Hüdâ, aşkına daldım cemâl.
Gör ki âlemde olan her fânî sûret siler,
Bâkî ancak Senin ismindir ey Rabb-i Celîl.
Her nefes bir imtihân, her gam içinde sır var,
Sabreden bulur seni, aşk olur en delîl.
Kardeşin kastı nedir, gayrın hilesi nedir,
Kaderindir seninle, gizli her bir vesîl.
Züleyhâ dahi ağlar, aşkı zannettin heves,
O da arar Seni aslında, gizli bir menzîl.
Zindanım şâd olurken, kalbim nûrla dolarken,
Anlarım ki karanlık, rahmetindir cemîl.
Bir tebessümle doğar, arş-ı gönlümde seher,
Her “Ya Rab” deyişimde yankılanır tesbîl.
Ne dilersen bu kulun, hâk olur emrindedir,
Sen yeter, yâr olursan, kahrın da güzîl.
Ben fakîrim, aşk senin mülküne mihmân olurum,
Bir nazarınla dirim, bakışınla celîl.
Yusuf’un derdine er, sabırla secde kıl ey can,
Gam da bir lütf-ı Hüdâ, dertte dahi delîl.
“Yusufî Hâl” dediğim sırdır ey nûr-ı Hudâ,
Kuyudayım lâkinim, aşkın içre cemîl.
Kadir TURGUT
5.0
100% (1)