0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
56
Okunma

Yaklaşıyorsun.
Önce o keskin, o sıcak davet geliyor.
Kelime değil, harf değil,
dudaklarının kıvrımından sızan
kavrulmuş bir esans.
Kahve kokusu var dudaklarından.
Söylediğin her hece,
o ilk yudumun verdiği o sarsıntı.
Uykumu açan,
zihnimi aniden toparlayan.
Ne zaman konuşsan,
bir fincan espresso içmiş gibi oluyorum.
Sanki kelimelerin
incecik bir köpük tabakasıyla örtülü,
altında ise
derin, koyu ve bağımlılık yapan bir tat.
Biliyorum,
bu koku gecelere uzanacak.
Uykusuz ve düşünceli.
Konuşmayı bırakma sakın.
Bırak o buhar sarsın etrafımı,
o acı-tatlı koku
nefesime karışsın.
Dudaklarından dökülen her koyu tını,
benim için
bir ritüel,
güne başlama ya da günü bitirme
sebebi oluyor.
Hüseyin TURHAL