1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
133
Okunma

Sana bir sır vereceğim;
Zaman sensin…
Kadın gibi, nazlı, kırılgan ve derin.
Ruhunun okşanmasını ister,
Saçlarını tarar gibi geçer içimden,
Bir tutam hasretin telinde süzülür ellerimden.
Sen uyursun, ben uykusuz beklerim,
Şafağa bakarım, adını fısıldarım sessizce.
Sensin gırtlağıma dalan bıçak gibi keskin,
Ah, bu söyleyemediklerim —
Bir cehennem kadar sessiz,
Bir dua kadar yakıcıdır içimde.
Bir kumsal gibi uzanırım mavi denize,
Seni yabancı bilmek,
Bir büyüyü bozmak kadar ürkütücü.
Zaman durmaz, ben donarım içinde,
Her saniye senin adınla akar,
Her nefesin yankısı yüreğimde kalır.
Söylemek istediğim budur:
Hazzın da ötesinde bir sevgim var sana.
Ne zarar erişir, ne unutuş dokunur,
Ben susarsam boğulurum,
Alıp veremezsem seninle nefesi,
Dünyamın dengesi yıkılır.
Sana benzeyen zaman,
Bir ömür kadar yakın, bir öpücük kadar uzak.
Sevmenin bedeli ağır,
Ama ölmek daha kolay gelir bazen,
Senin yokluğunun ağırlığında
Bir ömür taşımaktan...
İşte öyle bir tanem,
Zaman sensin, ben de senin içinde tükenen.
Bir bakışınla doğar, bir suskunluğunla biterim.
Adın geçse titrer zamanın kalbi,
Ve ben yine seni beklerim —
Zamanın tam ortasında, zamansız bir “sen” için...
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (7)