0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
42
Okunma

Yâr meclisinde sunulan bir sır ki, cana özel,
O derin sızılarınla, dertler olur da ezel,
Sadakatin derman olur, ne hoştur ki her bir zelzel,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Sanki bir ateş-i sûzan, o sinede saklı durur,
Gönül bir menzil ister, her kederden kaçıp durulur,
Bu aşkın hararetiyle, her fâni zevk unutulur,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
O nazlı sînende atan, o gizli, o mahrem yer,
İçindeki sevda ile, her bir âhı dile söyler,
Aşkın kudreti ile dolu, ne hoştur ki bu keder,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Dünya yaksa da canı, bu sevda dindirir koru,
Aşkın hararetini alır, kalmaz gönlümün kuru,
Bu lezzet ki derindir, sığmaz ne bir fani suru,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Ne meclis kurulur ki, o virane-i aşk olmaz elde,
Dertli âşıkların muradı, bu kutlu sevda yelinde,
Yârden gelen her his, ne hoştur ki bu dilde,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Zehri bal eyler o, aşkın kudreti ile canan,
O bir damla kanda saklı, kalbe verir sonsuz bir an,
Ne hoş bir lûtfu imiş, bu sevda, bu ferman,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Aşık TURHAL söyler: Âşıkın yurdu sensin, dermanımsın,
Bu aşkın sızılarıyla yanan, benim de canımsın,
O tatlı dudaklarından bir yudum, son limanımsın,
Yüreğin gazel ey yâr, dudağın da bir gazel.
Hüseyin TURHAL
5.0
100% (1)