Gerçekle(ölümle) aramda ne kaldı, Kendimin katili olmak mı? Her kuşun cenneti güzel midir ki? Seni tanırım akordundan duygularının Saklansan da bin mezar öteme.. Gelişim hayra alemet değilse Neden filizlendi parmaklarımın arasında papatyalar?
Gelecek bir günü öldürmeliyim Ve geçmiş günleri..
Bu hoş değil Kays Hem sahra hem leyla olan aşkı bildin mi ki Kendini mecnun sanıyorsun?
Beni çarçur et Lüzumum kalmadı kendime, Üstüne verecek meteliğimde? Galiba, son mermimi tükettim Son dörtlüğümü..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Eskiden beri şu soruyu soruyorum kendime: Şiir okunduğunda önemli olan şiiri mi yoksa şairi mi anlamaktır? Her ikisi de aynı şey mi? Artık kendimce bir cevabım var. Bence önemli olan kişiye özgü olan sözcükleri, şairin kendisiyle işbirliği yaparak anlama dökmektir. Yani şiirin arka planındaki şairi görebilmek. Şiirin, “ son mermisini tüketen ” gizli öznesini şairin kendisi, yaşamı ve inançlarıyla beraber açığa çıkarmadan, şiiri anladım demek mümkün mü? Bilmem. Sanmıyorum.
Düşünsenize Mecnun bugün yaşasaydı ne olurdu? Aşkından çöle değil de, metrobüse mi düşerdi mesela? Leyla’nın storysine bakıp bir “görüldü" bırakır mıydı? Belki de artık kimse delirmiyor sevdiği için, sadece sessize alıyor. Çöl, bir coğrafya değil artık; bildirim seslerinin sustuğu, kalbin içe çekildiği o boşluk. Bizim çağımızda aşkın deliliği bile steril sanırım.Mecnun’un çıplak ayakla yürüdüğü yerden biz fotoğraf filtreyle geçiyoruz.
Yine de bir yerler de o çölün hâlâ var olduğuna inanmak istiyorum. Hâlâ bir yerlerde, kendi Leyla’sını arayan bir Mecnun' un var olduğuna. Belki bir şehir parkında, belki bir şiirin içinde, belki bir mesajın taslağında. Çünkü her çağ kendi çölünü yaratıyor. Ve o çöl hâlâ birilerini delirtecek kadar susuz.
Şiire dair birkaç not:
Şiirde ahengi kesintiye uğratan dizilimler mevcut ve kimi yerlerde noktalama işaretlerinin yanlış kullanımı söz konusu. Ancak şiirlerin teknik bir dille didik didik edilmesi taraftarı değilim. Hiç bir nokta bize nerede durmamız gerektiğini söyleyemez değil mi?
Sizin kalemi parmaklarınızın arasında çok sıkmadan, rahatça kâğıt üzerine bırakmanızı, tarzınızı ve şiire iskelet olan temalarınızı okumayı seviyorum. Ancak şaire dostça bir tavsiyede de bulunmak istiyorum: Bir kalemin tarzı, nispeten uzun alışkanlıkların bütününden oluştuğu için tema gibi kolayca değişmez, inatçıdır. Bu nedenle kimseden bir çırpıda yazdığı tarzı değiştirmesi ya da şiire soluk sağlaması amacıyla yeni tarz arayışlarını da denemesi istenemez. Fakat burada beliren tehlike aynı tarz yazımın (yani kullanılan dil, kafiye yapısı, örgü, ahenge ulaşmak için kullanılan biçimsel salvolar ve hatta yazı karakteri ve kullanılan görsel işitsel araçlar) farklı şiirlerdeki “farkı” silik hale getirip, aynı şiir okunuyormuş izlenimi yaratmasıdır… Bu izlenim sizin şiirlerinizde hayli silik. Belirgin olsun istemediğimden yazıyorum.
Şiiriniz derin ve düşündürücü tebrik ederim şiiri derinleştiren şairler özeldir zannımca lakin minik bir tavsiye dizeler arası kısmı kopuklar okurken hissediliyor onu da yaparsanız şiir başka seviyeye çıkar Hürmetle..
Merhaba değerli kalem Şiirin her zaman ki tat ve güzelliğinde Biz de okuduk ve alkışladık yürekten, yalansız ve riyasız Şiirle kal, sevgiyle kal, sağlıkla kal, hoşça kal
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.