SELAM OLSUN

Selam olsun yurdumun suskun dağlarına
çiçekleri açmadan solan şehirlere
kimsesiz köylere
kıraç topraklara selam olsun

bir zamanlar
bir seher yeli gibi geçtim sokaklarından
nice duyarsız insanlar gördüm
nice insanlar kör
niceleri sağır
ve dilsizlere selam verdim

bir tren düdüğü
bir köpek havlaması
sessizce bölerken içimde seni
beni
ve diğerlerini
yamalı bir bohçada
kırık dökük düşleri mühürleyerek yurdumdan uzaklaştım

“dön” dediler
ahdettim
yemin ettim
canım yanmış olsa bile
bir daha dönemem dedim

ruhum sürgün edilirken bedenimden
ardımda öyle bir türkü bıraktım ki
sesi
Anadolu’dan denizaşırı coğrafyalarda yankılandı

ah dedem ah
eminim duvar dibinde oturmuş
bir de cigara sarmışsın
Veysel’den
"Uzun ince bir yoldayım" türküsünü dinleyerek
hâlâ yolumu bekliyorsun

ah be dedem ah
ben şimdi başka göklerin altında
vatan kokusunu arayan
kimliksiz bir nefes gibiyim
her yağmurda
vatan toprağına karışmak istercesine yorgun
ve umutsuz
gökkuşağına misyonlar yükleyip
sana selam yolluyorum

dedeeem
benim asil geçmişim
bilge dedem
can dedem
bir tek kelamım sadece
o güzel vatanı
teslim etmeyin soysuzlara

eyvallah...

Efkan ÖTGÜN