7
Yorum
24
Beğeni
0,0
Puan
238
Okunma
Şiirler sancılı sığınak…
paslı hayaller
puslu sabahları doğururken
sıtmalı bir kalem
hüzün nakışlı notalar eşliğinde
sırlarını biriktiriyordu
yamaçlarında güz yaprakları uçuşan
sarı sayfalı bir defterin dağarcığında
an’ı anlaşılmaz kılan duygular…
can telaşı harfler
derdest ederken imla işaretlerini
bahara meyilli umudun tomurcukları
hurafe hecelerin çıkmazına düşüyor
ve çile çiçeklerinin
ihtişamlı mevsimi başlıyordu
göç vaktinin gerçeği…
ezberindeki içli kelimelerin
hüzzam geçişine ev sahipliği yaparken ruhun
gözyaşı tanımlı dizeler
süzülürken yanaklarından
finali üç noktalı bir öykünün satır aralarında
ünlem işareti olarak kendine yer aramak…
kayıptır rotası…
bandırasında
keder kafiyeli kurgular
konşimentosu kırgın kalp ihtivalı
şiir gemisinde yolcu olmak…
can yeleğin bilsen de şah beyit mısralarını
kılavuzun olsa da en muteber dörtlüklerin
ebedi istiratgahındır artık hicran denizi
çiy düşer nazirelerine…
kimsesizdir elindeki kalem
ve sahipsizdir artık
bir zamanlar bir ismi aşkla
kulağına fısıldadığın sarı sayfalı defter