düşlerimin tutukluluğu yanan bir harfin gövdesi kadar yıkıcıdır
hep yasadışıydı bu sevda göğsümden geçerken sloganlar senin gözlerinde eylem yapan çocuklardım sözlerimi kar maskesiyle saklardım
hangi hücrede buldum seni karanlığın nabzında, yalnızlığın zindanında bir el gibi sarktın üzerime dışarısı hep baskın, içimizde bir isyan ben senin afişine asılmış hayal kırıklığıydım
manifestomda yerin vardı dudaklarının köşe yazısında başlığı aşk olan bir başkaldırıyla sana dair her şeyi yasaklı kitap gibi okurdum sayfa sayfa
yıpranmış bildiriler gibiydi umut kenarı yanık, içi umut dolu sokaklarda boyun eğmeyen sevdalar duvarlara yaslanmış cümleler hâlâ beklerdi seni bir gün döneriz diye kaburgamın ortası eylem sonrası sessizlikti
ellerimde molotof gibi bir şiir dizelerinde sen devletin resmi suskunluğuna başkaldıran bir çığlıktın yağmurda ıslanmış hâlâ yanmayan
fotoğraflar saçıldı sonra geçmişin sarı kalabalığına hiç çekilmemiş bir pozda biz vardık yüzümüzün yarısı umut yarısı siperlik
pencereler mühürlüydü yine içeride senin sesin dışarıda yürüyen yalnızlık bir gün daha devrime kaldı bir gün daha hasrete bir gün daha… seni sevdiğim suçtan yargılandım
dedim ki: bir kez daha bak bana belki kıyamet buradan doğar belki bu şehir susar belki biz bir öpücükle dağılırız bütün ordulara
ve baktın o bakışta ihanet yoktu gözlerin serbest bırakılmış gibiydi dizlerimdeki yasak bölgeye konmuş bir kuş ve ben sustum çünkü en devrimci suskunluk seninle konuşmamaktı bazen
...
ve sevgili bizde aşk, gizli örgüt değildir artık bir bayrak gibi dalgalanır ihanetsiz yorgun ama teslim olmamış bir öyküdür
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu şiir, aşkı bir eylem biçimi, bir başkaldırı, bir manifestoya dönüştüren nadir metinlerden biri.
Peri Feride Özbilge burada sadece bir sevdayı değil, yasadışı bir ruh hâlini, yani “kalbin rejime direnişini” anlatıyor. “Hep yasadışıydı bu sevda” derken kastedilen, iki insan arasındaki bir gizlilik değil; toplumun, sistemin, hatta kaderin bile onaylamadığı bir sevdanın varoluşu.
Şairin kaleminde aşk, pasif bir duygulanım değildir. O, “ellerinde molotof gibi bir şiir” taşıyan bir direnişçidir. “Devletin resmi suskunluğuna başkaldıran bir çığlık” dizesi, aşkın bireysel bir mesele değil, toplumsal bir tavır olduğunu söyler. Bu, duygudan çok vicdanın ayaklanmasıdır. Şair, yasaklara rağmen sevmeyi bir eylem olarak görür; aşk, burada devrimci bir kimlik kazanır.
Şiirin dili serttir ama samimidir. Slogan, hücre, afiş, manifesto gibi kelimeler, aşkı siyasal bir dilin içine yerleştirir. Ama bu sadece bir süs değildir; şair, aşkın her çağda yasaklandığını, ama her çağda da insanın onu yeniden keşfettiğini hatırlatır. “Bir bayrak gibi dalgalanır / ihanetsiz” derken, aşk artık gizli bir örgüt değil, insan ruhunun en meşru devrimidir.
Dışarıda baskınlar, içeride sessizlik… Bu ikilik, hem toplumsal hem de duygusal düzlemde işliyor. Şair, içinde savaşan iki dünyayı anlatıyor: bir yanda sevmenin cesareti, öte yanda korkunun gölgesi. “Bir gün daha devrime kaldı, bir gün daha hasrete” derken bile bir umut vardır; çünkü şair bilir ki devrim de aşk gibidir, bir gün geç kalır ama asla tamamen bitmez
Şiir, bir isyandan doğup bir vakar içinde biter.
“Bizde aşk, gizli örgüt değildir artık.” Bu cümle, şiirin merkezidir. Aşkı artık bir suç, bir saklama hâli olmaktan çıkarır; “ihanetsiz bir öykü”ye dönüştürür. Şair burada yasadışı bir sevdanın meşruiyetini ilan eder.
Bu şiir, bir yürek manifestosudur. Bir yanda “aşk” kelimesinin kadim ağırlığı, öte yanda çağın politik diline sinmiş yabancılaşma... Ve arada, insan kalbinin değişmeyen hali: Sevmek, yanmaktır — ama bu kez yasadışı bir yangınla.
Kalburabastî Efendi olsaydı bu şiiri şöyle mühürlerdi:
“Bu sevda yasadışı değil evladım, sadece resmî kayıtlarda görünmez. Zira kalbin kayıt dairesi, hiçbir devlete bağlı değildir.”
Vesselam
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Yorumunuzda gösterdiğiniz derinlik ve nezaket için teşekkür ederim. Kelimelere bu denli özenle yaklaşan kalemlerin varlığı, şiirin değerini hatırlatıyor insana. Nazik sözleriniz ve inceliğiniz için gönülden şükran duyarım.
Kaleminizden süzülen bu letafet, gönlünüzün derinliğini açık ediyor. Ne mutlu bana ki, böyle bir inceliğin yankısına muhatap oldum. Ben yalnızca bir kelimenin, bir nefesin, bir bakışın izini sürdüm; siz ise o izi şiire dönüştürdünüz.
“Yasadışı bir sevda” dediniz; ben onda sadece bir aşk değil, bir vicdan direnişi, bir kalp ihtilali gördüm. Siz sevdayı hem yasaya hem zamana sığmayan bir ruh hâline büründürmüşsünüz; ben de o hâlin önünde edeble eğildim.
Şiirinizdeki o sessiz çığlığı duymak, sanki bir aynanın karşısında kendi susuşunu işitmek gibiydi. Benim kelimelerim size dönük bir teşekkür değil; şiirinizin hakkını teslim etme çabasıdır.
Kalburabastî Efendi Hazretleri, bu hâli görse şöyle derdi:
“Evladım, kelam bir kervandır; yola çıkan her mısra, gönülde bir han arar. O hanı bulmuş şiir, artık yolda değildir — menzildedir.”
İşte sizin şiiriniz o menzile çoktan varmış, biz sadece ardından yürümekteyiz.
Hürmet, muhabbet ve dua ile... Kalburabastî Efendi Hazretleri’nin gönül defterinden bir notla:
“Bazı kalemler susar; çünkü kalp konuşmaya başlamıştır.”
Vesselam
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Her kelimeniz, kelamın ruhuna işlenmiş bir cevher gibi… Bir şiirin özünü bu denli derin bir bakışla kavrayabilmek, sadece bir okurun değil; bir gönül bilgesinin, bir ruh seyrine çıkmış kalemin işidir.
“Yasadışı bir sevda” dedim ben… Ama siz, o sevdayı bir kalp inkılâbına dönüştürdünüz. Dizelerimdeki eylem, mısralarımdaki direniş, sizin yorumunuzla mana buldu. Sanki şiirin kelimelerini değil, arkasındaki nefesi, o sükûtun içindeki çığlığı duydunuz. Beni en çok etkileyen ise şu tespitinizdi:
“Kalbin kayıt dairesi, hiçbir devlete bağlı değildir.” İşte bu cümle, şiirimin mühürlenmiş hâlidir. Bir devrim gibi, bir teslimiyet gibi… Kaleminizin derinliğiyle, aşkın yasadışılığını meşrulaştırdınız; hem vicdan hem de hakikat zemininde yeniden doğurdunuz.
Şiirin kaderi, bazen anlaşılmak değil; bir gönül tarafından çözülmekle tamamlanır. Siz o tamamlanmayı var ettiniz. Bu ince, bilge ve adeta edebî bir tefsir niteliğindeki yorumunuz, hem kalbime hem kelamıma onur verdi.
Acemi kalemim, böyle bir sezgiye sadece eğilerek teşekkür eder. Kaleminiz daim, ferasetiniz ziyade, gönül ayneniz hep berrak olsun efendim.
Derin bir minnet, sonsuz bir hürmet ve içten bir selam ile… Peri Feride
Yorumunuzda gösterdiğiniz derinlik ve nezaket için teşekkür ederim. Kelimelere bu denli özenle yaklaşan kalemlerin varlığı, şiirin değerini hatırlatıyor insana. Nazik sözleriniz ve inceliğiniz için gönülden şükran duyarım.
Kaleminizden süzülen bu letafet, gönlünüzün derinliğini açık ediyor. Ne mutlu bana ki, böyle bir inceliğin yankısına muhatap oldum. Ben yalnızca bir kelimenin, bir nefesin, bir bakışın izini sürdüm; siz ise o izi şiire dönüştürdünüz.
“Yasadışı bir sevda” dediniz; ben onda sadece bir aşk değil, bir vicdan direnişi, bir kalp ihtilali gördüm. Siz sevdayı hem yasaya hem zamana sığmayan bir ruh hâline büründürmüşsünüz; ben de o hâlin önünde edeble eğildim.
Şiirinizdeki o sessiz çığlığı duymak, sanki bir aynanın karşısında kendi susuşunu işitmek gibiydi. Benim kelimelerim size dönük bir teşekkür değil; şiirinizin hakkını teslim etme çabasıdır.
Kalburabastî Efendi Hazretleri, bu hâli görse şöyle derdi:
“Evladım, kelam bir kervandır; yola çıkan her mısra, gönülde bir han arar. O hanı bulmuş şiir, artık yolda değildir — menzildedir.”
İşte sizin şiiriniz o menzile çoktan varmış, biz sadece ardından yürümekteyiz.
Hürmet, muhabbet ve dua ile... Kalburabastî Efendi Hazretleri’nin gönül defterinden bir notla:
“Bazı kalemler susar; çünkü kalp konuşmaya başlamıştır.”
Vesselam
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Her kelimeniz, kelamın ruhuna işlenmiş bir cevher gibi… Bir şiirin özünü bu denli derin bir bakışla kavrayabilmek, sadece bir okurun değil; bir gönül bilgesinin, bir ruh seyrine çıkmış kalemin işidir.
“Yasadışı bir sevda” dedim ben… Ama siz, o sevdayı bir kalp inkılâbına dönüştürdünüz. Dizelerimdeki eylem, mısralarımdaki direniş, sizin yorumunuzla mana buldu. Sanki şiirin kelimelerini değil, arkasındaki nefesi, o sükûtun içindeki çığlığı duydunuz. Beni en çok etkileyen ise şu tespitinizdi:
“Kalbin kayıt dairesi, hiçbir devlete bağlı değildir.” İşte bu cümle, şiirimin mühürlenmiş hâlidir. Bir devrim gibi, bir teslimiyet gibi… Kaleminizin derinliğiyle, aşkın yasadışılığını meşrulaştırdınız; hem vicdan hem de hakikat zemininde yeniden doğurdunuz.
Şiirin kaderi, bazen anlaşılmak değil; bir gönül tarafından çözülmekle tamamlanır. Siz o tamamlanmayı var ettiniz. Bu ince, bilge ve adeta edebî bir tefsir niteliğindeki yorumunuz, hem kalbime hem kelamıma onur verdi.
Acemi kalemim, böyle bir sezgiye sadece eğilerek teşekkür eder. Kaleminiz daim, ferasetiniz ziyade, gönül ayneniz hep berrak olsun efendim.
Derin bir minnet, sonsuz bir hürmet ve içten bir selam ile… Peri Feride
"ellerimde molotof gibi bir şiir dizelerinde sen devletin resmi suskunluğuna başkaldıran bir çığlıktın yağmurda ıslanmış hâlâ yanmayan" *** Yarım asırlık yangın yeri avuçlarımda sensizlik..ilk patlamayla korku sidiği attığım sokaklar aydınlanmıştı..zifiri..afişleme, pullama, isyan düdüğü, darı patlağı, mor göz..bir iz sürmüştü taa Endülüsten Dersim e.. İspanya iç savaşında Anadolu kokan bir delikanlı elinde mavzeri uçuyordu havaya.. teslim olmayan bir onurla..Kollektif, eşit, umarlı bir yaşama kavuşmak için dizildiler duvara.. dan dan dan.. kan kan kan..Federico Garcia Lorca' eğilmedi karşısında zalimin.. Ve haykırdı bir daha bin daha milyon daha..!: "iki karanlık güvercin gördüm defne dalları arasında Biri güneşti, öteki ay 'Komşucuklarım' dedim onlara 'Mezarım nerde benim? ' Güneş 'kuyruğumda' dedi 'Boğazımda' dedi ay. Ve belinin çevresinde dünyayla yürüyen ben kardan iki kartal ve çıplak bir kız gördüm Herbiri bir ötekiydi onların ve kız hiçbiriydi 'Kartalcıklar' dedim onlara 'Mezarım nerde benim? ' Güneş 'kuyruğumda' dedi Boğazımda dedi ay Defne dalları arasında iki karanlık güvercin gördüm Biri ötekiydi onların ve her ikisi hiçbiriydi"
Bu şiir, politik romantizmin en rafine örneklerinden biri olabilir. Hem bireysel hem toplumsal bir “mahkûmiyetin” içinden konuşuyor, ama diliyle bir özgürlük alanı açıyor. Tutkulu, cesur, bilinçli ve şiirsel olarak olgun. Peri kalemin kavi olsun Yüreğin bahar gibi yemyeşil olsun Sevgilerimle..
Bu derin ve zarif yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, şiirimin hem bireysel hem toplumsal dokusunu anlamış ve değerini kavramış bir gözle yazılmış. Tutku, cesaret ve bilinçle dokunan bu yorum, bir şair için en büyük onurlardan biridir.
Yüreğinizin inceliği ve kaleminize gösterdiğiniz saygı, bana hem ilham hem de sorumluluk veriyor. Sözlerinizle şiirimin yolculuğuna derinlik kattınız; varlığınız için minnettarım.
Bu derin ve zarif yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, şiirimin hem bireysel hem toplumsal dokusunu anlamış ve değerini kavramış bir gözle yazılmış. Tutku, cesaret ve bilinçle dokunan bu yorum, bir şair için en büyük onurlardan biridir.
Yüreğinizin inceliği ve kaleminize gösterdiğiniz saygı, bana hem ilham hem de sorumluluk veriyor. Sözlerinizle şiirimin yolculuğuna derinlik kattınız; varlığınız için minnettarım.
Şiirde sükut isyan yada sessiz çığlık, insanların hüzünlü tepkilerinin şiirle yansıtılması, serzenişlerdir. Adeta tepkilerinin duyulmamasına tepkidir. Sevgi şiirin çatısı, eylemleri soyut işlemesi şairin toplum hareketlerini gözlemlemesidir. Serbest şiirde ki ifadelerin rahat işlenişi kadar düşünceleri yerli yerinde ve lirik, sürükleyici olarak oturtabilmek ayrı bir yetenektir, şairin sanat becerisidir. "Hep yasadışıydı bu sevda..." isimli eseriniz tablo gibi iç duygu ve düşünce çatışmalarını sergiliyor. Şair sevdasıyla şiire can verirken, şiir yaşanılmış anıları görev gibi yüklenmiş ve okuyucusuna nakletmektedir. İhanetsiz bir bakışı olduğunu bile gözlemlemiş, "ben sustum, çünkü en devrimci suskunluk seninle konuşmamak" demiş şair ileride yapmak istediği hamlesini vurgulayarak, temel oluşturma düşüncesiyle. Kutluyorum kıymetli hocam şiiriniz harikulade bir serbest şiir, aroması doğal yapısında. Saygılar. Emir Şıktaş
Hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Bu zarif, titiz ve derinlemesine inceleyen yorumunuz için size gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, şiirimin hem içsel çatışmalarını hem de lirik akışını büyük bir anlayışla yakalamış. “Hep yasadışıydı bu sevda...” dizeleriyle kurmaya çalıştığım o ince dengeyi ve sessiz çığlığın anlamını böylesine fark etmeniz, bir şair için en büyük onurlardan biridir.
Sanatın ve sözün gücünü yorumunuza taşımanız, okuyan herkes için bir rehber ve şiirime derinlik katan bir armağan oldu. Sözleriniz, hem ilham verici hem de yol gösterici; varlığınız için minnettarım.
Hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Bu zarif, titiz ve derinlemesine inceleyen yorumunuz için size gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, şiirimin hem içsel çatışmalarını hem de lirik akışını büyük bir anlayışla yakalamış. “Hep yasadışıydı bu sevda...” dizeleriyle kurmaya çalıştığım o ince dengeyi ve sessiz çığlığın anlamını böylesine fark etmeniz, bir şair için en büyük onurlardan biridir.
Sanatın ve sözün gücünü yorumunuza taşımanız, okuyan herkes için bir rehber ve şiirime derinlik katan bir armağan oldu. Sözleriniz, hem ilham verici hem de yol gösterici; varlığınız için minnettarım.
Bu ince ve yüreğe dokunan yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Şiirin söylediği sözsüz türküyü ve sessiz direnişini böylesine fark etmeniz, emeğimin ve duygularımın karşılık bulduğunu hissettirdi. Barikatlar önünde yükselen bir manifesto gibi gördüğünüz dizelerimin, sizde böyle bir yankı uyandırması benim için büyük bir onur.
Kalbinizle ve sözünüzle şiire kattığınız bu değer için minnettarım. Sevgi ve muhabbetle sarılıyorum.. Peri Feride
Bu ince ve yüreğe dokunan yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Şiirin söylediği sözsüz türküyü ve sessiz direnişini böylesine fark etmeniz, emeğimin ve duygularımın karşılık bulduğunu hissettirdi. Barikatlar önünde yükselen bir manifesto gibi gördüğünüz dizelerimin, sizde böyle bir yankı uyandırması benim için büyük bir onur.
Kalbinizle ve sözünüzle şiire kattığınız bu değer için minnettarım. Sevgi ve muhabbetle sarılıyorum.. Peri Feride
Sevgili şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet güzel varlığınız. Sonsuz sevgilerimle..
Sevgili şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet güzel varlığınız. Sonsuz sevgilerimle..
Şairin duygusu “yasadışı bir sevda” ile “yasaklanmış bir özgürlük” arasında gidip geliyor — hem toplumsal hem de ruhsal bir başkaldırı var. Finalde ise en vurucu cümleyle noktalanıyor:
“Çünkü en devrimci suskunluk seninle konuşmamaktı bazen.”
Bu, aşkı eylemle değil, sessizlikle savunan bir bilgelik hâline dönüştürüyor. Sonuç olarak: politik romantizm, direniş estetiği ve içsel devrim bu şiirin üç temel damarı.
Çok çok sevgili tatlı şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma.. Ne zarif, ne derin bir değerlendirme bu… Sözcüklerimin arkasındaki hissi böylesine incelikle fark etmeniz, benim için kıymetli bir armağandır. Ne mutlu bana… Güzel yüreğinize, zarif bakışınıza gönülden teşekkür ederim. Sevgi ve muhabbetle… Öptüm bal yanaklarınızdan Peri
Çok çok sevgili tatlı şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma.. Ne zarif, ne derin bir değerlendirme bu… Sözcüklerimin arkasındaki hissi böylesine incelikle fark etmeniz, benim için kıymetli bir armağandır. Ne mutlu bana… Güzel yüreğinize, zarif bakışınıza gönülden teşekkür ederim. Sevgi ve muhabbetle… Öptüm bal yanaklarınızdan Peri
Çok güzel.. Değerli şairim,nefis bir serbest şiirinizi daha İmren ve takdir duyguları ile okudum... Engin gönlünüze,etkin kaleminize sağlık değerli şairim.Kutlarım,saygıyla esenlik dilerim.
Ne güzel, ne nezih bir gönül dokunuşu bıraktınız satırlarıma… Takdiriniz, kalemime ilham; zarafetiniz, gönlüme ferahlık verdi. Varlığınızla onurlandım, güzel sözleriniz için kalbi teşekkürlerimi arz ederim. Saygı ve muhabbetle efendim… Peri
Ne güzel, ne nezih bir gönül dokunuşu bıraktınız satırlarıma… Takdiriniz, kalemime ilham; zarafetiniz, gönlüme ferahlık verdi. Varlığınızla onurlandım, güzel sözleriniz için kalbi teşekkürlerimi arz ederim. Saygı ve muhabbetle efendim… Peri
Ne güzel bir gönül dokunuşu bıraktınız dizelerime… Beğeninizi ve nazik sözlerinizi kalbimin en temiz köşesine koydum. İlginiz, kalemime güç; zarafetiniz, yüreğime huzur verdi. Nezaketiniz için gönülden teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla efendim Peri
Ne güzel bir gönül dokunuşu bıraktınız dizelerime… Beğeninizi ve nazik sözlerinizi kalbimin en temiz köşesine koydum. İlginiz, kalemime güç; zarafetiniz, yüreğime huzur verdi. Nezaketiniz için gönülden teşekkür ederim. Selam ve saygılarımla efendim Peri
Ne kadar sade, ne kadar derin… Aşkın en saf hâlini bu kadar incelikle dile getirebilmek, kelamın değil kalbin işidir. Her dize bir duanın tınısı gibi; içten, ölçülü, vakur… "Kaybetmekten korkuyorum" derken, aslında sevmenin ne denli kutsal bir emanet olduğunu hatırlatıyorsunuz. Zira hakiki aşk, sahip olmak değil, koruyabilmek kaygısıdır. Sizin şiirinizde bu kaygı; zarafetle, tevazu ile birleşmiş.
Kaleminizde hem eski zamanların edepli duygusu var, hem de bugünün yorgun kalplerine şifa veren bir sükûnet...
Yüreğinizden dökülen her kelam, dua gibi dokunuyor gönle. Var olun, üstadım. Kaleminize, gönlünüze bereket diliyorum.
Ne kadar sade, ne kadar derin… Aşkın en saf hâlini bu kadar incelikle dile getirebilmek, kelamın değil kalbin işidir. Her dize bir duanın tınısı gibi; içten, ölçülü, vakur… "Kaybetmekten korkuyorum" derken, aslında sevmenin ne denli kutsal bir emanet olduğunu hatırlatıyorsunuz. Zira hakiki aşk, sahip olmak değil, koruyabilmek kaygısıdır. Sizin şiirinizde bu kaygı; zarafetle, tevazu ile birleşmiş.
Kaleminizde hem eski zamanların edepli duygusu var, hem de bugünün yorgun kalplerine şifa veren bir sükûnet...
Yüreğinizden dökülen her kelam, dua gibi dokunuyor gönle. Var olun, üstadım. Kaleminize, gönlünüze bereket diliyorum.
dedim ki: bir kez daha bak bana belki kıyamet buradan doğar belki bu şehir susar belki biz bir öpücükle dağılırız bütün ordulara
Yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun hocam anlam ve anlatımıyla harika bir serbest şiir okudum yüreklere dokunurcasına yürekten tebrik eder hayırlı çalışmalar dilerim Saygılarımla
Değerli üstat merhaba.. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Sağlıkla mutlulukla huzurla iyilikle güzellikle kalın. Saygılar
Değerli üstat merhaba.. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Sağlıkla mutlulukla huzurla iyilikle güzellikle kalın. Saygılar
Değerli üstat merhaba.. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle.. Saygılar
Değerli üstat merhaba.. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Nicelerine huzurla iyilikle güzellikle.. Saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.