Bir gün sen de gideceksin… Evinin kapısı arkandan kapanacak, adımların odalarda duyulmayacak. Senin için hazırlanan giysiler başka bir bedene yakışacak, anahtarların başka ellerde dönecek, şarkılarını başka diller mırıldanacak.
Bir gün sen de gideceksin… Albümdeki fotoğrafların önce masanın üzerinde kalacak, sonra bir çekmeceye, sonra bir kutuya kaldırılacak. Senin adını sadece resimden bilen biri, bir gün bir başkasına kısaca anlatacak: “Bir zamanlar vardı…” Ve cümle orada bitecek.
Bir gün sen de gideceksin… Masandaki kahve soğuyacak, kalemin düşecek, bitiremediğin cümleler, kuramadığın hayaller orada kalacak. Ardından konuşanlar olacak; bazıları “iyi insandı” diyecek, bazıları susacak, bazıları hatırlamayacak bile.
Ama şimdi buradasın. Nefes alıyorsun. Bir bardak suyu yudumlayabiliyor, bir dostun gözlerine bakabiliyor, bir çocuğun saçlarını okşayabiliyor, bir kediyi sevebiliyorsun. Bu senin asıl mirasın, bırakacağın en değerli şey: Şimdi, tam burada, nasıl yaşadığın.
Hayat, sana verilmiş bir emanettir. Ne kupaların, ne rütbelerin, ne evlerin… Hiçbiri seninle gelmez, ama gülüşün, birine dokunuşun, birine gösterdiğin merhamet, işte onlar kalır, onlar başka yüreklerde sürer.
Ölüm, hayatın sonu değil; yaşamayı ertelediğin her şeyin tokadıdır. Ölmeden önce yaşa. Birilerinin senden bahsetmesini bekleme; kendinle, kendi ışığınla çoğal.
Çünkü gerçekten ölen bedenindir, ama gerçekten yaşayan sensin. Ve sen bugün nasıl yaşıyorsan, bir gün ölümsüzlüğün de tam orada başlar.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Saygıdeğer Peri Feride Hanım’ın kaleminden çıkan bu metin, aslında ölümü değil, yaşamı merkeze alan bir çağrı. “Bir gün sen de gideceksin” diye başlayan satırlar, okuru ilk anda ürpertse de, asıl maksadı hatırlatmak: ölüm, varlığın sonu değil; hayatı erteleyenlerin karşısına dikilen bir tokattır. Bu yaklaşım, kadim irfan geleneğinin de özünü hatırlatır. Çünkü “ölmeden önce ölünüz” diyen bir Peygamber sözünün yankısı vardır her satırda.
Metnin gücü, sıradan bir hakikati —ölümlülüğü— alıp, onu gündelik hayatın en küçük ayrıntılarıyla birleştirmesinde. Kapının kapanışı, kahvenin soğuması, bir fotoğrafın çekmeceye kaldırılışı… Bunlar sıradan gibi görünür, ama asıl dehşeti ve asıl hatırlatmayı bu sıradanlığın içinden çıkarır. Ölümün soğukluğunu, hayatın sıcak ayrıntılarıyla dengeler.
Ama yazar bir noktada yön değiştiriyor. “Ama şimdi buradasın” dediğinde, ölümün karanlığına değil, yaşamın kıymetine davet ediyor. Bir bardak suyun, bir çocuğun saçını okşamanın, bir dostun gözlerine bakmanın kıymetini öne çıkarıyor. Asıl miras, arkamızda bıraktığımız evler, mallar değil; tebessümümüz, merhametimiz, bir başkasına değen elimizdir diyor.
Bu metin, okuyucunun zihnine şu soruyu kazıyor: “Bugün neyi erteliyorsun?” Çünkü ölüm, yaşanmamış anların tokadıdır. O hâlde yaşamak, birilerinin ardından güzel sözler söylemesini beklemek değil; kendi ışığını kendin yakmak, kendi gülüşünü kendin çoğaltmaktır.
Ve finaldeki o net vurgu —“Bir gün ölümsüzlüğün de tam orada başlar”— metni bir yazı olmaktan çıkarıyor, bir nefes, bir öğüt, bir dua kılıyor. Bedenin fâniliğini aşan asıl ölümsüzlük, yaşarken nasıl yaşadığımızdadır. Bu satırlar, işte o hakikati okurun kalbine nakış gibi işliyor.
Benim kanaatim odur ki, bu metin sadece okunmaz; bir ayna gibi insanın önüne konur. Kiminin gözünden yaş getirir, kiminin kalbine bir ürperti salar, kiminin de ertesi sabah güne farklı bakmasını sağlar. Ve bu yüzden Peri Feride Hanım’ın kalemi, bir kez daha göstermiştir: hakikat bazen büyük nutuklarda değil, sessiz bir kahve fincanında, unutulmuş bir fotoğraf kutusunda saklıdır.
Vesselam.
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Kaleminizden çıkan o içten cevabınız için ben de gönülden teşekkür ederim. Şiir, yazıldığı anda tamamlanmaz; okunduğu her yürekte yeniden doğar. Siz, “Bir gün sen de gideceksin” şiirine kendi ışığınızı düşürerek aslında metni benden alıp genişlettiniz. Yorumuma gösterdiğiniz bu incelik, yazıya dair değil, insana dair büyük bir zarafetin işaretidir.
Ben yalnızca satırların gölgesini işaret edebilirim; ama siz, o gölgeyi ışığa dönüştürmüşsünüz. Söylediğiniz gibi, yazının asıl mirası okurla kurduğu bağdır. O bağı bu kadar derinlikle hissettiğinizi görmek, bana da “yazmak boşa değilmiş” dedirtiyor.
Minnetimi ifade edecek kelimeler eksik kalır ama şunu biliniz: Siz böyle dikkatli, ruhu sarıp sarmalayan bir okuma yaptığınız sürece, yazının ömrü uzar, şiirin nefesi çoğalır.
Saygıyla, muhabbetle selam ediyorum efendim. 🌹
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Satırlarınızın her biriyle yalnızca metnime değil, aynı zamanda yazma nedenimi bir daha bir daha hatırlattınız. Okuduğumda kalbime düşen ışığı, şimdi sizin cümlelerinizle yeniden görüyorum; o ışığın bana, okura ve şiire açtığı yeni kapıları hissettiriyorsunuz. Bu itinalı okuma, övgünüzden öte bir rehber, bir ayna ve ruhuma uzatılmış bir el oldu.
“Ölüm, yaşanmamış anların tokadıdır” tespitinize dair söylediğiniz her sözcük, şiire yüklediğim niyeti adeta tercüme etti. Ben onu bir öğüt değil, bir uyandırma daveti olarak yazdım fakat sizin satırlarınız, bu davetin salonunu genişlettiniz: Ölümün yalnızca kişisel bir son olmayıp, ertelediğimiz hayatların hesabı olduğunu; küçük sıradan anların, bir fincan soğuyan kahvenin, bir fotoğraf kutusuna kaldırılmış gülüşün ne denli kıymetli olduğunu usta bir hassasiyetle hatırlattınız. Milyon kere teşekkür ederim kıymetli yüreğinize.
Yorumunuzun edebî tahlili kadar, şiirin manevi sesini de gösterme biçiminiz beni derinden etkiledi. “Bir ayna gibi insanın önüne konur” tespitiniz, yazının okuyucu ile kurduğu o gizli ve mahrem bağı adeta isimlendirdi. Okurun bir metni yalnızca okuması değil, onun içinden bir şeyler taşıyıp çıkarması; ve o taşıdıklarıyla yeniden yaşaması işte yazmanın en büyük ödülü budur. Sizin söylediğiniz gibi, bir yazı bazen sadece söylenmiş söz değil; bir nefes, bir dua, bir uyarı, bir teselliye dönüşür.
Bana verdiğiniz bu kıymetli hediye için minnettarım. Hem bir edebiyatçı gözüyle metnin teknik ve düşünsel boyutunu okuyup ortaya koymanız, hem de insana dair umudu ve hüznü dengede tutan dilinize yakıştırdığınız nazik dua ve temenniler, beni yazmaya devam etme konusunda yeniden ateşledi. Yorumunuz, bu metni benim için yeniden okutmaktan, ona daha çok emek vermeye çağırıyor.
Son olarak şunu da söylemek isterim: Böyle derin, şaşırtıcı ve içli okumalar kitabın ve şairin,hayatını çoğaltır. Kalemi, gönlü ve geniş bakışı için size bir kez daha teşekkür ederim; varlığınız, satırlara değer katan nadide bir mürekkep gibi. Dualarınızın, sözlerinizin bereketi üzerimizde olsun.
Kaleminizden çıkan o içten cevabınız için ben de gönülden teşekkür ederim. Şiir, yazıldığı anda tamamlanmaz; okunduğu her yürekte yeniden doğar. Siz, “Bir gün sen de gideceksin” şiirine kendi ışığınızı düşürerek aslında metni benden alıp genişlettiniz. Yorumuma gösterdiğiniz bu incelik, yazıya dair değil, insana dair büyük bir zarafetin işaretidir.
Ben yalnızca satırların gölgesini işaret edebilirim; ama siz, o gölgeyi ışığa dönüştürmüşsünüz. Söylediğiniz gibi, yazının asıl mirası okurla kurduğu bağdır. O bağı bu kadar derinlikle hissettiğinizi görmek, bana da “yazmak boşa değilmiş” dedirtiyor.
Minnetimi ifade edecek kelimeler eksik kalır ama şunu biliniz: Siz böyle dikkatli, ruhu sarıp sarmalayan bir okuma yaptığınız sürece, yazının ömrü uzar, şiirin nefesi çoğalır.
Saygıyla, muhabbetle selam ediyorum efendim. 🌹
Ser Feyzlizof Delibal Hazretleri namı diğer Celil ÇINKIR
Satırlarınızın her biriyle yalnızca metnime değil, aynı zamanda yazma nedenimi bir daha bir daha hatırlattınız. Okuduğumda kalbime düşen ışığı, şimdi sizin cümlelerinizle yeniden görüyorum; o ışığın bana, okura ve şiire açtığı yeni kapıları hissettiriyorsunuz. Bu itinalı okuma, övgünüzden öte bir rehber, bir ayna ve ruhuma uzatılmış bir el oldu.
“Ölüm, yaşanmamış anların tokadıdır” tespitinize dair söylediğiniz her sözcük, şiire yüklediğim niyeti adeta tercüme etti. Ben onu bir öğüt değil, bir uyandırma daveti olarak yazdım fakat sizin satırlarınız, bu davetin salonunu genişlettiniz: Ölümün yalnızca kişisel bir son olmayıp, ertelediğimiz hayatların hesabı olduğunu; küçük sıradan anların, bir fincan soğuyan kahvenin, bir fotoğraf kutusuna kaldırılmış gülüşün ne denli kıymetli olduğunu usta bir hassasiyetle hatırlattınız. Milyon kere teşekkür ederim kıymetli yüreğinize.
Yorumunuzun edebî tahlili kadar, şiirin manevi sesini de gösterme biçiminiz beni derinden etkiledi. “Bir ayna gibi insanın önüne konur” tespitiniz, yazının okuyucu ile kurduğu o gizli ve mahrem bağı adeta isimlendirdi. Okurun bir metni yalnızca okuması değil, onun içinden bir şeyler taşıyıp çıkarması; ve o taşıdıklarıyla yeniden yaşaması işte yazmanın en büyük ödülü budur. Sizin söylediğiniz gibi, bir yazı bazen sadece söylenmiş söz değil; bir nefes, bir dua, bir uyarı, bir teselliye dönüşür.
Bana verdiğiniz bu kıymetli hediye için minnettarım. Hem bir edebiyatçı gözüyle metnin teknik ve düşünsel boyutunu okuyup ortaya koymanız, hem de insana dair umudu ve hüznü dengede tutan dilinize yakıştırdığınız nazik dua ve temenniler, beni yazmaya devam etme konusunda yeniden ateşledi. Yorumunuz, bu metni benim için yeniden okutmaktan, ona daha çok emek vermeye çağırıyor.
Son olarak şunu da söylemek isterim: Böyle derin, şaşırtıcı ve içli okumalar kitabın ve şairin,hayatını çoğaltır. Kalemi, gönlü ve geniş bakışı için size bir kez daha teşekkür ederim; varlığınız, satırlara değer katan nadide bir mürekkep gibi. Dualarınızın, sözlerinizin bereketi üzerimizde olsun.
Ne güzel kaleme almışsınız Birgün sende gideceksin" göturecegimiz hiçbir şey okuyacak kimi iyi diyecek kimi susacak , arkam8zda birakabilirsek bir hoş seda gerisi boş , önceleri birkaç kişi anar , bazıları cümlelrin arasında satar , hayat böyle birşey, can şairem .elinize emeğinize yüreğinize sağlik tebrikler kaleminiz daim olsun selamlar sevgilerimle, herşey gönlünüzce olsun inşallah ♥️🌹
Sevgili şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma.. Çok çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize binlerce öpücükler. “Bir gün hepimiz gideceğiz” derken, aslında insanın faniliğini değil; geride bırakabildiği izlerin kalıcılığını hatırlatıyorsunuz. Gerçekten de ömür, ardında hoş bir seda bırakabildiğimiz kadardır. Ne eşyalar, ne övgüler... sadece gönüllerde kalan bir dua, bir tebessüm, bir satır belki de.
Ben de hep buna inanırım; insanın kalemiyle kazandığı şey, ömrün ötesine geçen bir hatıradır. Güzel dilekleriniz, içten yaklaşımınız, sözünüze sinen o sıcaklık için gönülden teşekkür ederim. Dilerim kaleminiz daima sevgiyle yazsın, kelimeleriniz hep sevgiyi aşkı huzuru yazsın
Sevgili şairem merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz gönül yurduma.. Çok çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize binlerce öpücükler. “Bir gün hepimiz gideceğiz” derken, aslında insanın faniliğini değil; geride bırakabildiği izlerin kalıcılığını hatırlatıyorsunuz. Gerçekten de ömür, ardında hoş bir seda bırakabildiğimiz kadardır. Ne eşyalar, ne övgüler... sadece gönüllerde kalan bir dua, bir tebessüm, bir satır belki de.
Ben de hep buna inanırım; insanın kalemiyle kazandığı şey, ömrün ötesine geçen bir hatıradır. Güzel dilekleriniz, içten yaklaşımınız, sözünüze sinen o sıcaklık için gönülden teşekkür ederim. Dilerim kaleminiz daima sevgiyle yazsın, kelimeleriniz hep sevgiyi aşkı huzuru yazsın
Gözünün gördüğü görmediği Aklının erdiği ermediği Zamanın vardığı varmadığı her şey; Tanrı. İnsan,, Tanrıdan kopmuş bir zerre Bir kum tanesi Bir atom parçası...
Bütün gerçekleri örten bir sis. Ruhlar bedenlerde hapis.
Beden maddedir Ruh enerji... Beden ölür Çürür, dönüşür, Ruh serbest kalır...
İnsan tanrıdan kopmuş bir atom parçası Her şey aslına döner zamanla...
Güzel yaşayın güzel olsun her şey. Cennette cehennem de bu dünyada...
İnsan, Tanrı’dan kopmuş bir zerredir, evet… ama o kopuş bir ceza değil, bir hatırlayış fırsatıdır. Her nefes, aslına dönme çağrısıdır. Ruh, bedenin dar kalıplarında genişlemeyi öğrenir; çürüyen etin ardında kalan şey, sadece nurdur.
Varlık bir aynadır; Tanrı, kendi suretini insanda seyreder. Biz sandığımız “ben”, aslında O’nun yansımasıdır.
Cennet de cehennem de dışarıda değil, içimizdeki dengeyle var olur. İnsan, yüreğini temizledikçe Tanrı’ya yaklaşır; gönlüne karanlık doldukça ondan uzaklaşır.
“Her şey aslına döner” diyorsun ya… işte hakikat tam orada gizli: Dönmek, yok olmak değil; bütüne karışmaktır. Ve o dönüş, ölümle değil, fark edişle başlar...
Kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz üstat. Sonsuz teşekkürler ve saygılarımla Peri
İnsan, Tanrı’dan kopmuş bir zerredir, evet… ama o kopuş bir ceza değil, bir hatırlayış fırsatıdır. Her nefes, aslına dönme çağrısıdır. Ruh, bedenin dar kalıplarında genişlemeyi öğrenir; çürüyen etin ardında kalan şey, sadece nurdur.
Varlık bir aynadır; Tanrı, kendi suretini insanda seyreder. Biz sandığımız “ben”, aslında O’nun yansımasıdır.
Cennet de cehennem de dışarıda değil, içimizdeki dengeyle var olur. İnsan, yüreğini temizledikçe Tanrı’ya yaklaşır; gönlüne karanlık doldukça ondan uzaklaşır.
“Her şey aslına döner” diyorsun ya… işte hakikat tam orada gizli: Dönmek, yok olmak değil; bütüne karışmaktır. Ve o dönüş, ölümle değil, fark edişle başlar...
Kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz üstat. Sonsuz teşekkürler ve saygılarımla Peri
Çok teşekkür ederim, bu nazik ve yürekten sözleriniz için minnettarım. Hayatın ve insanın gizemini birlikte düşünmek ve hissetmek büyük bir armağan. Siz de esenlik ve sevgiyle kalın, selam ve saygılarımla. Peri Feride
Çok teşekkür ederim, bu nazik ve yürekten sözleriniz için minnettarım. Hayatın ve insanın gizemini birlikte düşünmek ve hissetmek büyük bir armağan. Siz de esenlik ve sevgiyle kalın, selam ve saygılarımla. Peri Feride
Ne kadar doğru bir cümle kurmuşsunuz… Gerçekten de insan, ancak unutulduğunda ölür; hatırlandığı sürece bir yerlerde yaşamaya devam eder. Bu derin bakışınız ve şiirimi bu incelikle okumanız beni çok mutlu etti. Güzel yüreğinize, vakit ayırıp hissinizi paylaşan kaleminize gönülden teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgiyle… Peri Feride
Ne kadar doğru bir cümle kurmuşsunuz… Gerçekten de insan, ancak unutulduğunda ölür; hatırlandığı sürece bir yerlerde yaşamaya devam eder. Bu derin bakışınız ve şiirimi bu incelikle okumanız beni çok mutlu etti. Güzel yüreğinize, vakit ayırıp hissinizi paylaşan kaleminize gönülden teşekkür ediyorum. Saygı ve sevgiyle… Peri Feride
Ne güzel özetlemişsiniz hakikati… Gerçekten de gidişin kaçınılmazlığını bilmek, kalışın değerini artırıyor. Anın kıymetini bilmek; nefesin, sevginin, bir tebessümün farkında olabilmek… Bu farkındalığı hissederek okumanız ve paylaşmanız beni çok mutlu etti. Değerli yorumunuz ve güzel dilekleriniz için gönülden teşekkür ederim. Saygı ve sevgiyle Peri Feride
Ne güzel özetlemişsiniz hakikati… Gerçekten de gidişin kaçınılmazlığını bilmek, kalışın değerini artırıyor. Anın kıymetini bilmek; nefesin, sevginin, bir tebessümün farkında olabilmek… Bu farkındalığı hissederek okumanız ve paylaşmanız beni çok mutlu etti. Değerli yorumunuz ve güzel dilekleriniz için gönülden teşekkür ederim. Saygı ve sevgiyle Peri Feride
Ne kadar ince ve güzelsiniz ne kadar yürekten bir yorum. Zarif yüreğinize binlerce sevgilerimi gönderiyorum.. Evet, asıl mesele “henüz vakit varken” diyebilmek, bir kalbe değip bir canı onarabilmek. Yaşamak; nefes almakla değil, bir başkasına nefes olabilmekle anlam buluyor. Bu güzel cümlelerin her biri, şiirimin ruhuna dokundu; içtenlikle teşekkür ederim. “İyilik, iyidir.” dediniz ya… işte o söz, hem ömrün özeti hem insanın duasıdır. Sevgiyle muhabbetle … Peri Feride
Ne kadar ince ve güzelsiniz ne kadar yürekten bir yorum. Zarif yüreğinize binlerce sevgilerimi gönderiyorum.. Evet, asıl mesele “henüz vakit varken” diyebilmek, bir kalbe değip bir canı onarabilmek. Yaşamak; nefes almakla değil, bir başkasına nefes olabilmekle anlam buluyor. Bu güzel cümlelerin her biri, şiirimin ruhuna dokundu; içtenlikle teşekkür ederim. “İyilik, iyidir.” dediniz ya… işte o söz, hem ömrün özeti hem insanın duasıdır. Sevgiyle muhabbetle … Peri Feride
Bir gün gideceğiz... ilk önce ben..ya da sen.. sen gidersen üzülürüm... ben gidersem sen... ben gidersem,şiirlerim kalacak senle.. sen gidersen saçların.. onları koklarım temiz hava niyetine.. gözüm ıslanırsa,onu sürerim..dursun diye... acıkınca dilime,özleyince kalbime değdiririm.. sana şiirlerim yeter..ben ölürsem.. okudukça çözülecek sır perdeleri.. anlayacaksın..seni mısralarla nasıl sevdiğimi.. sen, şiirlerime ses ol..canlandır..hayat ver.. hicran makamlarında bestele.. başka gayde yakışmaz şiirlerime..! duaların benimle olsun..
Ne güzel bir yürekle yazılmış bu cümleler… Her kelimesi, insanın faniliğini değil; sevginin, sözün ve hatıranın ölümsüzlüğünü anlatıyor. Evet, bir gün hepimiz gideceğiz; ama şiir kalacak, kelimeler kalacak, dokunduğumuz kalpler kalacak. Ne güzel söylemişsiniz: “Sen, şiirlerime ses ol…” Aslında bütün mesele bu değil mi? Bir ses olabilmek birbirine, bir nefes kadar yakın, bir dua kadar samimi. Yüreğinizin derinliğinden süzülüp gelen bu dizeler için gönülden teşekkür ediyorum. Dilerim, her dua birbirine değsin, her şiir bir kalpte yeniden doğsun… Saygı ve muhabbetle … Peri Feride
Ne güzel bir yürekle yazılmış bu cümleler… Her kelimesi, insanın faniliğini değil; sevginin, sözün ve hatıranın ölümsüzlüğünü anlatıyor. Evet, bir gün hepimiz gideceğiz; ama şiir kalacak, kelimeler kalacak, dokunduğumuz kalpler kalacak. Ne güzel söylemişsiniz: “Sen, şiirlerime ses ol…” Aslında bütün mesele bu değil mi? Bir ses olabilmek birbirine, bir nefes kadar yakın, bir dua kadar samimi. Yüreğinizin derinliğinden süzülüp gelen bu dizeler için gönülden teşekkür ediyorum. Dilerim, her dua birbirine değsin, her şiir bir kalpte yeniden doğsun… Saygı ve muhabbetle … Peri Feride
yıllar yıllar önce bir şiir yazmıştım eserinize son söz olabilecek;
Belki de inkıtalar oynanıyor ömürden, Hakem elinde düdük, ha çaldı ha çalacak... Bin bir telaşla sanki mal kapılır yağmurdan; Düdükten sonra her şey orta yerde kalacak...HŞT/1985
Saygıdeğer ustam merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Ne zarif bir yorum, ne kıymetli bir hatırlatma… O dizelerde hem hayatın geçiciliği hem de kalemin kalıcılığı saklı: “Düdükten sonra her şey orta yerde kalacak…” Ne güçlü bir ifade, ne derin bir sezgi! Zamanın elindeki düdük bazen sessiz çalar, ama biz yine de yazmaya, hissetmeye, anlatmaya devam ederiz. Bu anlamlı mısralarınızla şiirime ruh kattığınız için gönülden teşekkür ederim. Kaleminize, yüreğinize selam olsun ustam …
Saygıdeğer ustam merhaba hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Ne zarif bir yorum, ne kıymetli bir hatırlatma… O dizelerde hem hayatın geçiciliği hem de kalemin kalıcılığı saklı: “Düdükten sonra her şey orta yerde kalacak…” Ne güçlü bir ifade, ne derin bir sezgi! Zamanın elindeki düdük bazen sessiz çalar, ama biz yine de yazmaya, hissetmeye, anlatmaya devam ederiz. Bu anlamlı mısralarınızla şiirime ruh kattığınız için gönülden teşekkür ederim. Kaleminize, yüreğinize selam olsun ustam …
Merhaba Ay Parçası 🙏 Ne güzel söylediniz… Yaşamdan gidişler ve bıraktıklarımız üzerine düşünmek her zaman derin bir his bırakıyor insanda. Yorumunuz için teşekkür eder, sevgi ve selamlarımı sunarım.
Merhaba Ay Parçası 🙏 Ne güzel söylediniz… Yaşamdan gidişler ve bıraktıklarımız üzerine düşünmek her zaman derin bir his bırakıyor insanda. Yorumunuz için teşekkür eder, sevgi ve selamlarımı sunarım.
🤭🤭 Merhaba Cengiz bey, güldürdünüz beni. Yinede şiirimi okuma nezaketiniz için çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Selamlar saygılar.. Peri
🤭🤭 Merhaba Cengiz bey, güldürdünüz beni. Yinede şiirimi okuma nezaketiniz için çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Selamlar saygılar.. Peri
Kaleminize ve yüreğinize sağlık. Sözlerinizin içinde kendi dizelerimi yeniden bulmak ve onlara böyle değer katmak, bana derin bir minnettarlık hissettirdi. Teşekkür eder, huzur dolu günler dilerim.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık. Sözlerinizin içinde kendi dizelerimi yeniden bulmak ve onlara böyle değer katmak, bana derin bir minnettarlık hissettirdi. Teşekkür eder, huzur dolu günler dilerim.
Hayat, sana verilmiş bir emanettir. Ne kupaların, ne rütbelerin, ne evlerin… Hiçbiri seninle gelmez, ama gülüşün, birine dokunuşun, birine gösterdiğin merhamet, işte onlar kalır, onlar başka yüreklerde sürer.
"Bir karıncaya verdiğim buğday tanesi, yol üzerinde kenara attığım bir taş belki, bilmiyorum hangi güzel şey çare olur dipsiz kuyular içinden çıkmaya?"
Çok güzel anlatmışsın. önemli olan, yaşadığımız an. kendimiz için, bu evrende yaşayan canlılar, anne baba eş dost için, en önemlisi bize can veren yaradan için ne yaptığımız.
Değerli üstat merhaba. Hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Sözleriniz, yaşamın en küçük anlarında gizli kıymetleri fark etmemi sağladı. Bir karıncaya verdiğiniz buğday tanesi, kenara attığınız bir taş… İşte bunlar, belki de görünmeyen ama yüreklerde iz bırakan gerçek miraslarımız. Kaleminize, yüreğinize sağlık. Hayatın bize emanet ettiği her anı böyle bilgece görmek, hatırlatmanız için teşekkür ederim.
Değerli üstat merhaba. Hoş geldiniz sayfalar getirdiniz.. Sözleriniz, yaşamın en küçük anlarında gizli kıymetleri fark etmemi sağladı. Bir karıncaya verdiğiniz buğday tanesi, kenara attığınız bir taş… İşte bunlar, belki de görünmeyen ama yüreklerde iz bırakan gerçek miraslarımız. Kaleminize, yüreğinize sağlık. Hayatın bize emanet ettiği her anı böyle bilgece görmek, hatırlatmanız için teşekkür ederim.
Sözlerinizdeki içten öğüt ve yaşamın geçiciliğine dair bilgelik beni çok etkiledi. Küçük öfke ve kırgınlıkların bile geçici olduğunu hatırlatmanız, insan olmanın inceliklerini bir kez daha hissettirdi. Kaleminize, yüreğinize sağlık. Hayatın tünelinde umutla yürümeye devam edelim.
Sözlerinizdeki içten öğüt ve yaşamın geçiciliğine dair bilgelik beni çok etkiledi. Küçük öfke ve kırgınlıkların bile geçici olduğunu hatırlatmanız, insan olmanın inceliklerini bir kez daha hissettirdi. Kaleminize, yüreğinize sağlık. Hayatın tünelinde umutla yürümeye devam edelim.
Gerçekten düşündürücü bir bakış açısı sunmuşsunuz. Ölümün sadece bir bedensel ayrılık olduğunu, ruhun ise bugünkü davranışlarımız ve yaşamımızla şekillendiğini hatırlatmanız çok değerli. Bu derin farkındalık için teşekkür ederim.. Sonsuz sevgilerimle canım Peri
Gerçekten düşündürücü bir bakış açısı sunmuşsunuz. Ölümün sadece bir bedensel ayrılık olduğunu, ruhun ise bugünkü davranışlarımız ve yaşamımızla şekillendiğini hatırlatmanız çok değerli. Bu derin farkındalık için teşekkür ederim.. Sonsuz sevgilerimle canım Peri
Üstadem yoğun duygularla yazılmış yürekten dökülen bu dizeleri ve sahibini bütün samimiyetimle kutluyorum.Gitmeden önce ardında yararlı hizmetler,hatırlanacak tatlı hatıralar bırakmalı insan.Ama yinede unutulmaya mahkumdur insan.Yürek dolusu sevgi ve saygılarımı uçuruyorum size,sağlıcakla kalınız
Değerli üstat merhaba.. Çok naziksiniz, bu samimi ve derin yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, yazıya kattığınız değer ve yüreğinizin sıcaklığı benim için büyük kıymet taşıyor. İnsan unutulmaya mahkum olsa da, böylesi güzel dilekler ve paylaşılmış duygular ruhun kalıcı izleridir. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Saygılar efendim.. Peri Feride
Değerli üstat merhaba.. Çok naziksiniz, bu samimi ve derin yorumunuz için gönülden teşekkür ederim. Sözleriniz, yazıya kattığınız değer ve yüreğinizin sıcaklığı benim için büyük kıymet taşıyor. İnsan unutulmaya mahkum olsa da, böylesi güzel dilekler ve paylaşılmış duygular ruhun kalıcı izleridir. Çok çok teşekkür ederim kıymetli yüreğinize bin selam olsun ve kıymet bilene emanet yüreğiniz. Saygılar efendim.. Peri Feride
Duygu yüklü ve bir o kadar da anlamlı şiiri ve değerli şaire hanımefendiyi tebrik ediyor esenlikler diliyorum. Evet kesinlikle bir gün herhes gidecek ve kapılar kapanacak arkasına ....Anlamlıydı. Saygılarımla
Çok teşekkür ederim, bu nazik ve içten yorumunuz için gönülden minnettarım. Sözleriniz, şiire ve bana kattığınız değeri hissettirdi. Evet, hayat gelip geçici, ama paylaşılan duygular ve anlamlı düşünceler kalıcıdır. Siz de esenlik ve huzurla kalın.. Selamlar.. Peri
Çok teşekkür ederim, bu nazik ve içten yorumunuz için gönülden minnettarım. Sözleriniz, şiire ve bana kattığınız değeri hissettirdi. Evet, hayat gelip geçici, ama paylaşılan duygular ve anlamlı düşünceler kalıcıdır. Siz de esenlik ve huzurla kalın.. Selamlar.. Peri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.