16
Yorum
55
Beğeni
5,0
Puan
1102
Okunma

Kardeşlerin Direnci
Samandağ. 6 Şubat depremi..
Hatay Samandağ’ın sabahı, sessiz bir gürültüyle uyandı. Gökyüzü hâlâ pembenin en güzel tonunu taşıyordu ama yer altından gelen bir titreme, sessizliği paramparça etti.
Ali ve küçük kardeşi Zeynep, ikizi Elif, babası ve erkek kardeşi Ömerle birlikte uyurken, evin duvarları çatlamaya başladı. Tahta döşemeler inledi, camlar titredi. Ali hemen Zeynep’in elini tuttu:
“Ben buradayım, korkma.”
Babası bağırsa da sesi titriyordu; kapının önüne koştular, enkazın ilk damlaları düştü. Küçük köpek Boncuk, ayaklarının altında havlamaya başladı; sanki onları yönlendiriyordu.
Her adım bir sınav, her taş bir engel… Ali, Zeynep’i omzuna aldı, Ömer ’i ise kolundan çekti. Elif ve Babası arkada kalsada gözleri onların üzerindeydi. Boncuk önde, havlayarak yolu açıyordu.
“Birlikteyiz, hiçbirimiz kaybolmayacak!” dedi Ali.
Enkazın arasında ilerlerken, Ali’nin aklına geldi: Dünyada kimi zaman hiç yardım gelmez gibi hissedersin, ama insanın kendi cesareti ve birlikte olmanın gücü, en büyük kurtarıcıdır.
Saatler geçti. Yıkıntılar arasında bir boşluk buldular. Ali, Babasına ve kardeşlerinin sımsıkı sarıldı, Boncuk kafasını omzuna dayadı. O an fark ettiler: Korku, birlikte yenilebilir; yalnızlık, el ele tutulmadığı sürece büyür.
Güneş batarken, gökyüzü kızıllığıyla yaralarını acıları aydınlattı. Ali, Zeynep’e baktı ve sımsıkı sarılıp:
“Annem bizi cennetten seyrediyor. Hayat bize ne kadar yük verse de, birbirimizi kaybetmediğimiz sürece umut hep var dedi."
Ve o gün Samandağ’da bir ders çıktı:
Doğaya karşı güçsüz olabiliriz, ama kardeşlik, aile ve sevgi, en büyük sığınağımızdır. Elimizi bırakmadıkça, karanlık bile ışığa dönüşür.
Peri Feride ÖZBİLGE
İnsanın kardeşleri olmalı;
aynı evin duvarlarına sinmiş çocukluk kahkahasıyla,
aynı sofrada bölüşülmüş ekmeğin bereketiyle,
birinin gözyaşını, diğerinin avuçları silmeli.
İnsanın kardeşleri olmalı;
yaş alırken, çizgiler yüzüne yerleşirken,
birbirinin sırtını sıvazlayan eller gibi,
zor zamanlarda sığınılacak liman…
Her adımda omuz veren,
her düşüşte elini sıkı tutan.
İnsanın kardeşleri olmalı;
maddi imkânı az da olsa,
manevi hazinesi bol,
kalbini açan,
bir bardak suyu paylaşırken bile çoğalan.
İnsanın kardeşleri olmalı;
kırgınlıkları sessizce unutturan,
suskunluğunda bile kalbini okuyan,
bir göz kırpışıyla “anladım” diyebilen.
Bazen sözden güçlü,
bazen de gülüşten sıcak.
İnsanın kardeşleri olmalı;
hayatın fırtınalarıyla savrulurken,
birlikte direnebilen,
acıları paylaşan,
umutları çoğaltan.
Kederin koynunda yalnız kalmazsın,
çünkü onlar var… ve seninle var.
İnsanın kardeşleri olmalı;
çocuklukta saklanan taşlarla oynarken,
gizli bahçelerde düşlenen hayallerde
el ele tutuşan,
küçük sırrını paylaşırken bile güven bırakan.
İnsanın kardeşleri olmalı;
ilk düşüşte omuz veren,
dizinde kanayan yaraya sessizce bakıp
elini uzatan;
kelimelere gerek bırakmadan “buradayım” diyebilen.
İnsanın kardeşleri olmalı;
hayatın yükü omuzlarını eğer de,
yanında bir sıcak nefes, bir gülümseme
ve “birlikteyiz” diyen bakışlar.
Küçük bir dokunuş,
bazen en büyük teselli olur.
İnsanın kardeşleri olmalı;
her bayramda, her zor günde,
yanında olmayanları unutma ama
yanında olanları bil ve değerini bil.
Bir sofraya sığan sıcak çorba,
bir bahçede açan çiçek,
bir omuzda dökülen sessiz gözyaşı…
Hepsi kardeşinle paylaştığın hazinedir.
İnsanın kardeşleri olmalı;
geçmişin hatıralarında saklı,
bugünün sınavlarında güçlü,
yarının düşlerinde varlıkla dolu.
Onlar varsa, hayat bir kitap gibi açılır,
her sayfası sevgiyle yazılmış…
İnsanın kardeşleri olmalı;
kan bağıyla değil, gönül bağıyla;
yaşamın tüm rüzgarlarına, fırtınalarına rağmen
sana güven veren,
birlikte büyüyen,
birlikte öğrenen…
Ve sen, her nefeste şükredersin
“iyi ki varsınız” diye.
Peri Feride ÖZBİLGE
06.10.2025
5.0
100% (29)