0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
104
Okunma

Dağlar göğe uzanır sessizce,
Nehirler taşır sırlarını dalga dalga.
Toprak saklar köklerini,
Kökler fısıldar geçmişin gizli yankılarını.
Magma yanar yerin kalbinde,
Taşlar konuşur zamanın dilinde.
Bakteri, hayvan, insan ve ağaç,
Hepsi bir nota, dünyanın sonsuz senfonisinde.
Denizler maviyle süsler ufku,
Buzullar giydirir dünyayı beyaz örtüyle,
Rüzgâr fısıldar geçmişin öyküsünü,
Güneş doğar, geceyle gündüzü birleştirir.
Sümer yazdı ilk harfi, Akad kurdu krallığı,
Babil’de yükseldi bilgelik ve yasa.
Mısır piramitlerle göğe dokundu,
Sfenks sakladı sırlarını binlerce yıl boyunca.
Hitit’in kalkanı parladı, Pers sarayları yükseldi,
Roma yolları taşıdı adımları zaferin ve aşkın.
Yunan filozof düşündü, yıldızları okudu,
Moğol atları geçti ovalardan, rüzgâr gibi hızlı.
Samuray kılıcı savruldu, çiçek açtı Endülüs’te bilim,
Osmanlı sarayında yankılandı ilim ve sanat.
Çin’in nehirleri taşıdı bilgeliğin ışığını,
Hindistan’ın vadileri fısıldadı kadim ritüelleri.
Amerika’nın toprakları açtı yeni düşlere,
İnka, Maya ve Aztek bıraktı izini taşlarda.
Afrika’nın rüzgârı dans etti kökler ve yıldızlarla,
Her medeniyet bir nefes, bir şarkı, bir yankı,
Ve dünya her nefeste yeniden yazıldı, yeniden kuruldu.
Toprak, taş, magma ve denizler,
Bakteri, hayvan, insan ve ağaçlar,
Hepsi bir not, dünyanın sonsuz senfonisinde.
Rüzgâr fısıldar, güneş doğar, zaman akıp gider,
Sevgi, nefret, umut ve inanç,
Düşler, düşünceler ve bilinçle iç içe.
Zaman döner, mevsimler değişir,
Ama tarih, tüm zenginliğiyle yüzyılları taşır.
Dünya bir kitap, her sayfası bir hazine,
Her uygarlık bir mücevher, her insan bir değer,
Ve biz hâlâ okuyoruz, hâlâ hayal ediyoruz,
Tarihin derinliğinde, dünyanın kalbinde, sonsuz bir yolculukta
Göründü karasal alanlar, sert ve mağrur,
Sanki bir efsane, binlerce yıllık duruş.
Üzerinde yükselir, heybetli dağlar,
Gökyüzüne uzanır, sessiz ve onurlu koşuş.
Dünya derin okyanuslarla çevrili sır,
Mavinin sonsuzluğu, suyun büyük kısmıdır.
Hayatın kaynağı o, %96,5’lik mühür,
Her damlasında bir sır, bin yıllık fısıltıdır.
Tatlı su göller, havzaları dolduran naz,
Yüzeyinde huzur, dibinde binlerce iz.
Durgun sular yansıtır, gökyüzünü, ayaz,
Bir nefeslik dinginlik, ömürlük bir deniz.
Yerin altı kaynar, bir volkanik çağlayan,
Magmanın yüksek sıcaklıkla erimiş kayaları.
Yeryüzünden dışarı, bir çılgınlık fışkıran,
Doğanın gücü bu, ne korku tanır ne de sayı.
3.869 milyon hektar yeşil bir örtü,
Ormanlık alanlar, nefesimiz, canımız.
Güneşin izleri, mavi, yeşil, kırmızı büyütü,
Bu yerli dünya, bizim en büyük şanımız.