3
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
120
Okunma

Yolunu yitirmiş,
Bir yaprak gibiydi Ekim…
Sürgünlere uğurladık kendimizi,
Kalan mı bizdik,
Giden mi,
Bilinmezdi…
Soğuyan rüzgârın dilinde,
Çığlık gibi titredi kalbimiz.
Her esintide bir hatıra,
Her sessizlikte derin bir yara,
Kendi içimize gömdük
O sonbaharı…
Yağmur, gözlerimizden yürüdü,
İnce ince dokundu canımıza.
Bir damla umut aradık,
Çürüyen dalların arasında,
Ama düşen her yaprak
Bir vedaydı aslında…
Geceler uzadı,
Yıldızlar bile sanki küstü.
Bir pencere önünde yalnızlık,
Bir mum ışığında sükût,
Kalbimizde hüzün,
Ruhumuzda sürgün…
Ekim, bizi sınadı her defasında,
Köklerimizi arar gibi toprağında.
Bir yanımız gitmek isterdi,
Bir yanımız kalmak,
Ama hiçbir yol
Bizim değildi sanki…
Ve biz, son kez baktık geriye,
Bir dalda asılı son nefese.
Ne biz kaldık,
Ne de gidenler dönüp geldi;
Ekim’in rüzgârında savrulan,
Sadece yitik yüreğimizdi…
@NURAL BEKTAŞLI
5.0
100% (6)