0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
40
Okunma
Bir zamanlar dokunuşunla başlardı sabah,
Adını duymak bile yeterdi nefes almama.
Şimdi aynı ses,
boğazıma düğümlenmiş bir sessizlik gibi.
Bir şeyler eksiliyor bende,
belki bir gülüş, belki bir umut.
Gözlerinin ışıltısı
artık başka sokakları aydınlatıyor.
Ben karanlığa alışıyorum —
yavaş, usul, azar azar.
Ne bir çığlık kaldı dudaklarımda,
ne bir isyan bakışlarımda.
Sadece bir yorgunluk,
yüreğimin kıvrımlarına sinmiş.
Sevdayı da taşıdım, ihaneti de,
ama senin gidişin kadar sessiz bir yara görmedim.
Artık içimde büyüyen şey sevda değil,
kabullenmek belki,
belki de bitişin huzuru.
Her gün biraz daha siliniyorsun,
bir yaprak gibi,
rüzgârın unuttuğu bir köşede.
Ve ben,
bitmeyen bir türkü gibi
kendimi dinliyorum.
Sözlerim tükeniyor,
ama susuşum çoğalıyor —
senin yokluğuna benziyor bu halim.
Sönüyorsun sessizce…
Ozan Güner diyor ki
Ben yanmayı bile unutuyorum artık,
yavaş, usul,
azar azar.
Ozan Güner Kaymak
Amsterdam 04.10.2025
5.0
100% (1)