Şarkılarda arayacağım seni,
Gönlüme koyup;şiirler düşüreceğim güzelliğine.
Sonra cemreler düşecek gözlerinden gözlerime
Çicekler açtıracağım gönül dağında.
Bereketli meyveler toplayacağım sevgi bağından.

Antik zamanın bereket tanrıçalarından dileyeceğim güzelliğinin hasadını.
Aşk tanrıçaları kutsayacak güzelliğini.
Ah! Kara gözlüm,
Yureğimi delip geçen bakışlarına, masum gülümsemelerini ekleyip aşkın narında kavrulup gitmiştim bilinmeyene, anonim bir aşk sarkısı eşliğinde, ilgıt bir rüzgâra kapılıp.

Şimdi yokluğunla imtihan oluyorum,
Ne kadar da zormuş bu imtihan
Yokluğunun boşluğuna düşen iç cekişlerim,
Burcu, Burcu sen kokan özleyişlerim arasında
Berhava olan bir aldanışı kutluyorum garip ve ezik halimde.

Sen beni kendine mahkum ederken,
Dağların doruğunda tek top ağacın çiplağında senden esen aşk firtinalarına daha ne kadar dayanabilir yorgun kalbim.
Ne olur alaycı bakışlarla gelme düşlerime.
Seni ne kadar sevdiğimi bilip;
Acı çekmemi izleme ufkun eriminde.

Kuyulara atsalar, gökyüzü zındanım olsa,
Bir yıldız bulup gökte, gözlerinin nurunu farzedip seni bulurum orada.
Kutsalim olmuşsun, anlıyormusun,
Karagözlerin, kutsalım.