2
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
118
Okunma
Bu şiirin özünde, hayattan yorgun düşmüş bir insanın iç dünyası var. Bir zamanlar hayalleri olan, sevinçle konuşan, umutla yaşayan biri artık eskisi gibi değil. Yüreği durulmuş, dili susmuş, bedeni yorulmuş… Yani hem ruhen hem bedenen bir tükenmişlik yaşıyor.
Eskiden kalabalıkların içinde sözüyle var olan bu insan, artık sessizliği seçmiş. Çünkü fark ediyor ki sözler bazen boşa düşüyor, umutlar insanı yıpratıyor. Hevesleri yavaş yavaş tükenmiş, dünyaya karşı isteği azalmış.
Hayatın içinden geçiyor ama gürültüyle değil; kimseye yük olmadan, kimseye ses etmeden, sadece sessizce akıp gidiyor. Bunu yaparken bir isyanı da yok; daha çok kabulleniş ve teslimiyet var.
Bu hikâye aslında bir ağıt gibi… Bir dönemin kapanışı, bir başka dönemin sessizliği. Kimi için kayıpların ardından gelen bir durgunluk, kimi için hayal kırıklıklarının bıraktığı bir yorgunluk. Ama aynı zamanda derin bir olgunluk da var içinde:
Artık konuşmaya, kavga etmeye gerek yok — çünkü susmak da bir anlatma biçimi.
Sessizce Geçip Gidiyorum
Çiğdem Turan – DersimliKiz Şiirleri
Eskisi gibi değilim artık,
Dilim sustu, yüreğim duruldu.
Bedenim yoruldu,
Hiçbir şeye hevesim kalmadı.
Sadece sessiz geçip gidiyorum
Hayatın içinden,
Kimseye dokunmadan,
Kimseye yük olmadan.
Bir zamanlar gürül gürül akan nehir,
Şimdi usulca çekilen bir damla gibi.
Ne isyanım var ne de şikâyetim,
Sadece kabullenişle sarmalanmış bir sessizlik…
Ben,
Artık hayata sözle değil,
Suskunluğumla dokunuyorum
5.0
100% (3)