1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
107
Okunma
Kim kopardı yıldızları gökyüzünden,
Kim sakladı ayı bodrum karanlığına?
Gecenin kâbusu çöktü üstüme
Tonlarca…
Yalnızlıkların içinde
Yalnızlığın kendisiyim
Bir düş evim vardı,
Penceresinde kuş sesleri,
Bahçesinde adımlarım.
Şimdi kapı kilitli, paslı
Dokunuyorum, sallanıyor
Açılmıyor.
Düşler yasak.
Oynamak yasak.
Ağlamak bile yasak.
Dün gece annemi gördüm,
Bir göründü, bir kayboldu.
Ne bana sarıldı
Ne ben dokunabildim.
Susuzluktan kavrulan çocuk gibi
Koştum peşinden,
Ama seraptı,
Tutamadım ellerini.
Karanlık fısıldıyor gölgelerden,
Duvarlardan sarkan soğuk eller
Boğazıma sarılıyor.
Bağırmak istiyorum
Sesim donmuş akmıyor
Bez bebeğim konuşmuyor artık,
Defterimdeki güneş üşüyor,
Çizdiğim çiçekler
Sayfaların kenarında soluyor.
Resimlerime bile yasak düşmüş.
Fotoğraflara bakıyorum,
Gözlerinde hüzün var,
Anlayamıyorum.
Yırtmak istiyorum hepsini,
Parçalamak, haykırmak.
Rüzgâr gibi,
Nehir gibi,
Kaybolan yıldızlar gibi
Akıp gelmek istiyorum yanına.
Ama yol yok.
Işık yok.
Kapılar kapalı.
Korkuyorum.
Bedenim küçücük,
Yüküm ağır.
Taşıyamıyorum
Karanlıkları…
Yıldızlar geri dönse,
Kilitler açılsa,
Düş evim ışıkla dolsa…
Belki o zaman
Bu öksüz yeniden güler,
Yeniden koşar bahçesine,
Yeniden ısınır güneşle.
Ama şimdi,
Gece uzun,
Gece suskun,
Gece taş gibi omuzlarımda.
Bekliyorum.
Kavuşacağım günü….
5.0
100% (2)