0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
76
Okunma
Gamzendeki küçücük çukur,
Dünyanın en büyük denizi gibi.
İçine bakınca kayboluyorum,
Kendime dönüp yeniden doğuyorum.
Gülüşün,
Bir şehrin ışıklarını yakıyor
Ve ben,
Sana bakarken unutuyorum bütün karanlıkları.
Bir fısıltın
Gökyüzünü bile eğiyor üzerime.
Sanki yıldızlar,
Seninle konuşabilmek için parlıyor.
Omuzlarına düşen saç tellerin
Gecenin en sakin rüzgârı,
Bir anlık sessizlikte bile
Kalbime kazınmış ismini duyuyorum.
Ellerin,
Dokunmadan bile dokunur tenime;
Yüreğim
O anda bütün savaşlarını bitirir...
Gamzende bir ülke var,
Pasaportsuz girilen,
Kanunsuz ama adaletli,
Sana ait, bana açık.
Bazen gözlerin
Bütün sorularımı susturur.
Bazen gözlerin
Bütün sorularım olur.
Bir adımın toprağa işlediği yankıyı
Kulaklarımdan önce kalbim duyar.
Kokun,
Çocukluğumun en temiz sabahı gibi.
Soludukça büyürüm,
İyileşirim, güne yeniden başlarım.
Adını,
Yavaşça söylemek isterim hep.
Çünkü hızlı söylesem
Zaman çabuk geçer diye korkarım.
Suskunluğun bile
Benden daha çok şey anlatır bana.
O yüzden sen susunca
Ben dinlemeyi öğrenirim.
Bir gün dünya bütün renklerini kaybetse,
Gamzendeki o küçücük çukur
Bütün gökyüzünü geri getirir bana.
Ve bil ki
Bu şiiri yazan ben,
Bu satırları okuyan sen
Ve gamzendeki o çukur
Aynı aşkta birleşiyoruz.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(23 Eylül 2025)