4
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
143
Okunma
Atları vururlar sevgilim!
Ayağı kırılan
o rüzgâr yeleli
mağrur atları vururlar!
En çabuk ölümü seçerler
acı çekmesin diye
kurda kuşa yem olmasın diye vururlar!
Sen v u r m a d ı n
Beni hayattan koparacak ve
gözüm arkada kalmadan öleceğim
en kolay ölüm
Kulağıma
-seni seviyorum diye fısıldayıp
o tetiği çekmendi
o lanet tetiği çekmedin!
— Hadi vur beni diye yalvaran gözlerime ve
kırılan ayağıma baktın
baktın...
-sana kolay ölüm yok dercesine
sustun.
Bir mezar taşı gibi dikilirken başucumda
sesini mermi gibi saklayıp dudaklarında
hınca hınç sustun ve
sustukça…
kırılmayan yerlerimi de kırdın.
O gün bugündür
koşmak bir yana
topallayan bir kalp
ve kırık hayallerimle
kendimi sürüyerek yaşadım.
Belki de...
asıl tetiği
sen o gün çektin de
ben ölmeyi beceremedim.
Beni vurmayıp
hayatta bıraktığın için
sana bir teşekkür borçluyum.
Galiba...
Oysa...
sen beni o gün öldürmüştün,
şarjöründe sakladığın
her kurşunla.
5.0
100% (10)