1
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
121
Okunma
Şimdi rüzgarda boynu eğilen dal
Koşarken tutunduğun masmavi duman
Bir denizden alır da beni
Yelkensiz dünyalarda savrulan bordaya yaslanırım
Sığınmak kalırsa kalır anca
Tutunduğum şey ne olacak derken
Elde var hazan elde yok masiva
Münzevi aralıklarda kulak kesilirim yankılarına
Bir dağ fısıldar boynuma ve üşüten ayazlarımda
Sen onca aşk, sen onca isyan
Sen onca Eylül olursun, sen onca on iki ay
Erimeyen yamaçların yanağında
Duaya kapanan erguvanlar gibi
Yazmayan kalemler çiğ damlatır
Pıhtılaşır deniz ve mavilik katlanır
Gözlerin eylüldür ve sararır
Yaşam da elbet birgün incelip daralır
Eylül olursun kan, ter ve gözyaşlarımda
Ben minik bir su yolu
Aktığın kadar yaşarım
5.0
100% (3)