1
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
189
Okunma
Mecnun’un Leyla’yı aradığı çöle
Mister Salman ağaç dikip
Her bir ağacı kanla suladığı ve
Siyon çocuklarının
Gazze’deki her evi
Ağlama duvarına çevirdiği günden beri
Beklemeyi, beklerken üç maymunu oynamayı
Düstur edinmiş insanlığa inat
Dünya borsalarında gitgide dibi görüyor
Beklemek denen ruhsuz eylem
Beklemeye değer biri varsa
Beklemek paha biçilmez elbet her çağ’da
Beklemek dedim de aklıma geldi
Sevgilim…
Sahi kaç mevsim daha seni bekleyeceğim
Hiçbir randevuya geç kalmayan ben
Böyle her gün aşka geç kalıp
Daha kaç ölümle lades tutuşacağım
Beklemekten şikayet ettiğimi sanma sakın
Gelip gelmemen de değil maruzatım
Sadece, bu şehirde seni tanıyan herkes
Beni her gördükleri yerde, ecel gibi yakama yapışıp
-Nerede o gökkuşağı saçlı kız neredeeee diye seni soruyorlar
Onlara söyleyecek yalanım kalmadı artık
Bunu bil diye söylüyorum
Ve bunu ister itiraf say, ister iltifat…
Seni bekledikçe…
Ilıman rüzgarlar esiyor sakallarımda
Gözlerimde Ege mavisi, burnumda iyot kokusu
Yeşile öykünüyor makiliklerim
Akdeniz’leşiyorum
Bazen, kösnül çiçekler açıyor özlemlerimin dik yamaçlarında
Çatlıyor şehvetin ar damarı
Senin ruhun bile duymadan, seninle şeytana uyuyorum
Bazen de, bir öküz oturuyor içime
Bütün iyi niyetlerim dibe vuruyor
Anason kokulu, Arabesk bir adama dönüşüyorum
Yine de vazgeçmiyorum seni beklemekten
En umutsuz coğrafyada bile
Lirik kavuşmalar biriktiriyorum bize
Geleceğin bütün yollara beşi bir yerde umut dizip
Senli şiirler yazıyorum trafik levhalarına
Seni bekledikçe…
Gaipten martı sesleri fısıldıyorum
Bozkır sıcağıyla kavrulmuş bu şehrin kulaklarına...
5.0
100% (9)