0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
76
Okunma
Bir sabah daha doğar kan kokusuyla,
Kudüs’ün taşları ağlar sessizce.
Minareler göğe uzanır yalvarışla,
“Allah büyüktür!” der mazlumun yüreği.
Bir çocuk düşer toprağa ekmek ararken,
Bir anne feryat eder yıkık duvarlarda.
Ama gözlerinde sönmez bir umut,
Çünkü bilir zalim kalmaz ayakta.
Tankların gölgesinde güller açar,
Her taş bir direniş, her yol bir iman.
Zeytin dalları bile sabırla eğilir,
Ve Filistin’in toprağı şehadetle yoğrulur.
Ey zalim! Sanma ki zulmün baki,
Tarih senin adını kanla yazmaz.
Her zulüm bir gün çöker üstüne,
Mazlumun duası göklere ulaşır.
Bir gün Kudüs’te sabah apaydın,
Çocuklar koşar özgür sokaklarda.
Ezanlar yankılanır kubbelerden,
Adalet doğar, zulüm yok olur.
Unutma: Firavun da vardı, Nemrut da,
Hepsi geçti karanlık geceler gibi.
Ama Musa’nın, İbrahim’in nuru kaldı,
Mazlumun duası, Allah’ın adaleti gibi.
Toprağın altı şehitlerle dolu,
Gökyüzü şahit sabrın türküsüne.
Her damla kan bir fidan olur,
Direniş büyür mazlumun sesine.
Çocukların taşında iman gizli,
Bir avuç toprakta umut saklı.
Zalimin silahı korku saçar,
Ama bir tek kalbi teslim alamaz.
Gün gelir tarih defterini açar,
Adaletin kalemiyle yazılır hakikat.
Zulüm küle döner, zalim unutulur,
Mazlumun direnişi kalır ebedî miras.
Ey Kudüs! Sen sabrın başkenti,
Her köşende bir dua, bir niyaz.
Zalimin saltanatı çürür gider,
Sen yine Allah’ın nuruyla ayaktasın.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(4 Eylül 2025)