2
Yorum
17
Beğeni
5,0
Puan
268
Okunma

Göğsümde uyuyan tüm sözcükler
On dört şubat çiçeğin büründü
İsli ve yalnız
O anneme benziyordu, Kırılgan ve dokunaklı
Yumuşacık bakışları kadar yufkaydı yüreği
Göğsünde serçe ürkeklığinde yetim kalan,
Düşler gibi çocuklardık
Akide şekeri saydamlığında
Damıtılmıs sevgi sadeliğinde
Şimdi susma zamanı
Şimdi gitme
Benim yerime sevda kuşları fısildasın şubatı
Ayın ondördü gibi pırıl pırıl
Sevginin dokunan parmakları gibi naif,
Uysal çocuklar kadar masum
Bir demet yalnızlık iliştir tüm sözcüklere
Ucunda yanan kandil fitili gibi suskun kalsın
İs koksun parmak uçlarına dokunan bedenim
Şubatın kavuran soğukluhu gibi yürek ürperten
Şimdi gitme zamanı
Terk edilen tüm yalnızlar gibi sessizce
Şimdi susma zamanı
Şubatın kısılan günleri gibi belirsiz
Mahmudiye düzkaya
5.0
100% (8)