2
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
174
Okunma
Tarih şimdiyi karalarken kara kaplı defterine
Beni ıslatan yağmurlar yağmıyor artık bu şehre
Gitgide çölleşiyor içim
Gitgide etim kemikten ayrılıyor
Kimler bırakıp gitti de bu şehri,
Ben gitmedim, gidemedim
Karalar giydim
Yas tutar gibi bekledim
Kilitledim kalbimi
Nöbet bekler gibi bekledim
Giderken, yarım ağız “mutlu ol” demiştin ya
O l a m a d ı m…
Ne zaman mutluluğun kıyısına demir atacak olsam
Şeytan taşlar gibi taşladı beni mutsuzluğun ebabil kuşları
Daha aşkın kadife tenine dokunmadan
Yalnızlığın en zifir zindanında, yumruğumla duvarları kanatıp
Bir yarayı kızgın demirle dağlar gibi
Cehennem ateşiyle sınadım sabrımı
Miras bıraktığın mutsuzluk kuyusu, öyle derindi ki…
Ne yaptımsa çıkamadım
Seninleyken içimdeki o liseli heyecanını
Ellerini tutan ellerimi
Dudaklarını öpen dudaklarımı
Hiçbir aşkta bulamadım
Ve bu gece…
Yüzümdeki çizgilere bir çizgi daha çekip
Saçımdaki beyazlara bir beyaz daha kattığım bu gece…
Kiramen Katibin’e zabıt tutturdum
Tırnaklı, tırnaksız tüm mahlukata vasiyet edip
En afilisinden bir krematoryum istedim
Sana kavuşmadan ölürsem eğer
Cesedim toprağa değil, ateşin kalbine gömülsün diye…
Ve Arabesk konserde kendi kanıyla sevişen hapçılar gibi
Kendi kanımla, sana bu şiiri yazdım
Hasbelkader belki okursun diye…