0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
135
Okunma

Çocukluğun Temeli
"Bir çocuğun düşü, en sağlam temeldir."
Çamurlu ellerimle taşlardan ev yapardım,
Çökerdi, gülerdim, yeniden kurardım.
O zaman bilmezdim,
Yıkılmak da oyunun bir parçasıymış...
Köyün sokaklarında toprağın kokusu,
Annemin duaları, babamın öğütleri,
İlk tuğlalarımdı kalbimin.
Henüz hayat sert değildi,
Henüz yıkılmaktan korkmazdım.
Her çocukluk gülüşü,
Bir odanın penceresiydi bana.
Ve ben, cam kırıklarından değil,
Gökyüzünün mavisinden bakardım hayata.
Gençliğin İnşaatı
"Gençlik, planı olmayan bir mimarın elinde yükselen yapıdır."
Şehre adım attım,
Binalar göğe uzanıyordu,
Benim hayallerimse onlardan bile yüksekti.
Cesurdum.
Her yeni adımda bir kat çıkıyordum göğe,
Her kahkahada biraz daha uzanıyordum yıldızlara.
Gençlikti işte,
Düşlerim vardı ama haritam yoktu.
Bir kız gördüm,
Gözlerinde cennet kapıları vardı.
Sormadım kimseye, izin almadım hayattan,
Kalbime bina diktim,
Ne ruhsat, ne yasa…
Sadece gönlümün imzası.
Ve içimde bir ses hep fısıldadı:
“Bir gün yıkılacak.”
Ben sustum,
Çünkü insan gençken
Çöküşü bile düşünmez.
Aşkın Kaçak Binası
"Sevda, ruhsat sormaz; kalbi yasa tanımaz."
O kadınla duvarlara renk sürdüm,
Odaları kahkahalarla döşedim.
Göz göze geldiğimiz her anda
Çatılar gökyüzüne açıldı.
Dünyada yalnızca biz vardık,
Ne yasa, ne kural…
Sevdanın kaçak inşaatında
Gökdelenler kadar mutluyduk.
Ama aşk da bir deprem gibi gelir,
Ne zaman vuracağını bilmezsin.
Kapıyı çarpıp gitti bir gün,
Arkamda sessizlik kaldı,
Cam kırıkları arasında yankılanan bir kalp atışı.
İşte o gün öğrendim:
En sağlam binayı bile
Bir ayrılık yıkar.
Ve ilk defa,
Bir enkazın altında yaşamayı öğrendim.
Yıkıntıların Sessizliği
"Dost, bazen kolon; bazen de çöküşün sebebidir."
Yanıma dostlar çağırdım,
“Omuz verin” dedim,
“Bu binayı birlikte kaldıralım.”
Ama çoğu ilk fırtınada kaçtı.
Bazısı yağmur oldu,
Bazısı sel…
En çok da yanımda kalacağını sandıklarım
İlk önce çekip gitti.
Ve ben,
Bir şehrin ortasında yapayalnız kalan bir bina gibi
Kendi gölgeme sığındım.
Sessizlik ağırdı,
Ama insan en çok sessizlikte büyüyormuş.
Anladım:
Vicdansızın tokadı acıtmazmış,
En büyük enkazı dostun ihanetinden toplarmış insan.
Enkazdan Doğan Adam
"Yıkıntılar, yeni bir ben doğurur."
Şimdi aynaya bakıyorum,
Yüzümde kırık camların yansıması var.
Saçlarımda kar taneleri,
Gözlerimde yolların tozu…
Ama korkmuyorum artık.
Çünkü öğrendim:
Hayatı ayakta tutan, ruhsatlı binalar değilmiş.
Kaçak da olsa,
Yıkılacağını bile bile kurulmuş hayallermiş.
Onlar yıkıldıkça ben de yıkıldım,
Ama her çöküşümde yeniden doğdum.
Enkazdan çıkan adam,
Artık hiçbir yasaya sığmaz.
Ve biliyorum,
Bir gün son bina da yıkılacak.
Ama o gün geldiğinde,
İçimdeki çocuk hâlâ yeni bir taş bulup,
Yeni bir hayalin temelini atacaktır.
Erol Kekeç/21.02.2025/Sancaktepe/İST