0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
78
Okunma
Kalbin en sessiz köşesinde, zamana direnen suretler vardır.
Kalbimde odalar kurdum,
Her odada senin izinden bir parça.
Kimse bilmez, duvarlarında
Zamanın unuttuğu nefesler var.
Bir köşede tebessümün asılıdır hâlâ,
Toza karışsa da pırıltısı eksilmez.
Bir bakışın gölgesi camın ardında,
Dokunulmaz ama hep orada.
Konuşmadığın geceleri de sakladım,
Sessizliğin çınlıyor koridorlarda.
İçimden geçen adımlar
Her seferinde sana varıyor.
Bir müze gibi dondu anılar,
Ama diri, capcanlı duruyorlar.
Zaman taş kesilmiş sanki,
Ve sen, en güzel vitrinimsin.
İnsanlar bana baktığında bilmez,
İçimde böyle bir mekân olduğunu.
Benim sessizliğim,
Aslında binlerce kelimenin yankısıdır.
Bir adımın gölgesini bile kaydetmişim,
Çünkü unutmak bana ihanet olurdu.
Kalbimin en dar odasında
Sen hâlâ nefes alıyorsun.
Sözlerin kırık aynalar gibi,
Her biri parçalayıp çoğalttı beni.
Ama ben o parçaları
Kutsal bir emanet gibi dizdim.
Müze dediğin biraz yalnızlık ister,
Biraz da gönlün mahremiyeti.
İşte ben de öyle korudum seni,
Zamanın elini sürmediği bir yerde.
Kimse ziyaret etmez bu müzeyi,
Çünkü kapısı yalnız bana açılır.
Ama her gece ben oradayım,
Geçmişle yüzleşen bir derviş gibi.
Kimi zaman bakarım ve ağlarım,
Kimi zaman bakarım ve susarım.
Ama hiçbir zaman silmem,
Çünkü bu sessizlikte sen varsın.
Bir gün belki dönersin diye,
Boş bir vitrin bıraktım içimde.
Henüz hiçbir iz düşmedi oraya,
Ama umudun kendisi yeter.
Ey kalbimin sessiz müzesi,
Bil ki bu suskunluğun içinde
Senin suretinden öteye yürüdüm,
Ama senden hiç kopmadım.
Her kalp, sessizliğinde kendi müzesini taşır; ve o müzede en değerli eser, unutulmayan sevgidir.
HABİB YILDIRIM / BÂİN-İ ADLÎ
(20 Ağustos 2025)
5.0
100% (1)